Karar yazarı Akif Beki, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla resmen yürürlüğe giren sansür yasasıyla ilgili ‘iğneli’ bir yazı kaleme aldı. Okurlarına “Doğrusunu siz daha mı iyi bileceksiniz?” diye seslendi…
Kamuoyunda ‘sansür yasası’ olarak bilinen ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçerek yasalaşan kanunla ilgili tartışmalar sürüyor. İnternet haber siteleri ve sosyal medyaya yeni yaptırımlar öngören düzenleme, bugün Karar gazetesi yazarı Akif Beki’nin gündemindeydi.
‘Şeşi beş gösteren kim?’ başlıklı yazısında konuyla ilgili sözlerine “İktidara göre dezenformasyonla mücadele, muhalefete göreyse sansür düzenlemesi yasalaştı. İkisi de doğru oysa; ne olduğu, adamına göre değişiyor” diye başlayan Beki, esprili bir şekilde şöyle devam etti:
“AFAD, Amasra’daki madende ‘trafo patladı’ diyorsa tersini söylemek dezenformasyondur. Doğrusunu, daha mı iyi bileceksiniz! AFAD, trafo paylaşımını geri çektiğinde de ‘trafo patladı’ demeye devam etmek, dezenformasyondur. Daha mı iyi bileceksiniz!
AK Partililer, dezenformasyon yasasını hazırlarken ABD elçiliğiyle görüşmüş. AK Parti Milletvekili Ahmet Özdemir açıkladı, Grup Başkanvekili Mahir Ünal doğruladı.
Meclis’te çıkarılacak bir yasa için ABD elçiliğiyle ezkaza CHP görüşse mandacılık, milli iradeye ve vatana ihanetti. Bunu demek, dezenformasyon da olmazdı. Ancak AK Parti böyle suçlanırsa tehlikeli bir dezenformasyona dönüşürdü.
ABD Dışişleri Sözcüsü, AK Partili Özdemir’in dezenformasyon yasasıyla ilgili verdiği bilgileri ‘dezenformasyon’ diye yalanladı. ABD elçiliğinden kendisiyle görüşen de ‘bizim dezenformasyon yasamızla sizinki örtüşüyor’ diyen de yokmuş.
Tabii ki kendi iktidar partisi yerine ABD Dışişleri’nin sözüne itibar eden, kesin dezenformasyon yayıyordur. AK Partili Özdemir’in dediği gibi dünyaya örnek olacak bu yasaya göre, hapisle cezalandırılması dahi gerekir. Devletin güvenliğine aykırı…
Doç. Dr. Bakan Nebati, ABD Merkez Bankası’nın 5 aileye ait olduğuna dair gizli gerceği ifşa ettiğinde dezenformasyon değil. Neresi komplo saçmalığı, doğrusunu daha mı iyi bilecesiniz!
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Rusya’nın eşitlikçi ve adalete dayalı bir dünya düzeni için savaştığını bildirdiğinde, yine dezenformasyon değil. Halkımızı aydınlatıyor, yanıltıcı bilgiyi alenen yaymıyor ki… Daha mı iyi bileceksiniz!
Putin’in bir videosunu, iktidara sınırsız gaz desteği veriyor gibi çarpıtarak sahte alt yazıyla dolaşıma sokmanız da yasayı ihlal etmez. İktidar lehine halka yalan söylemenin, gerçeği farklı sunmanın veya muhalefeti karalamanın, dezenformasyonla ne alakası var!
Etyen Mahçupyan Karar TV’de; oyunu muhalefete vereceğini ama Putin karşısında Mansur Yavaş’tansa Erdoğan’a daha çok güvenecek, oy bile verebilecekken Kılıçdaroğlu’na, Erdoğan’dan daha fazla güveneceğini anlatmış…
Yasadan korkmadan, gönül rahatlığıyla önünü, ardını kesip Mahçupyan; Erdoğan’a daha çok güvendiğini, yine oy vereceğini anlatmış gibi servis edebilirsiniz. Ne dezenformasyonu! İstedikleri hale çevirmek, iktidar medyasına haktır yahu.
Kılıçdaroğlu, ABD’de 8 saat ortadan mı kaybolmuş… Sırrını, boşlukları kafanızdan doldurarak Pensilyanya’da gizli zirveye bağlayabilirsiniz. Aynı şeyi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklanmayan bir zaman diliminde nerede olduğuyla ilgili yapmaya kalkışırsanız, işte o zaman dezenformasyon sayılır. (…)”
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.