Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘e-İnsan Programı’nda açıklamalarda bulundu.

İlk olarak Bartın’ın Amasra ilçesinde 41 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasıyla ilgili konuşan Erdoğan, yaralıları ziyaret ettiğini belirterek “6 tane de ağır olan, ki bir tanesinin şuuru açıktı, hastanede ziyaret ettim. Diğer 5 tanesinin durumu biraz sıkıntılı” dedi; ardından şunları kaydetti:

‘PROFESÖRLERİMİZ TARAFINDAN TEDAVİLERİ YAPILIYOR’

“İstanbul’daki Çam Sakura Hastanemizde tedavi gören ve yanık durumları ağır olan bu hastalarımız şu an Türkiye’de adeta bir numara konumunda olan profesörlerimiz tarafından tedavileri yapılıyor. Estetikte şu an yine aramızda olan hocalarımız Türkiye’de çok çok ciddi operasyonlar gerçekleştiriyorlar. Nereden nereye geldiğimizi söyleme bakımından bunlar çok önemli.”

‘YAZ STAJLARI İÇİN ÖDEDİĞİMİZ RAKAMI, ASGARİ ÜCRET SEVİYESİNE YÜKSELTİYORUZ’

Erdoğan ayrıca, “Yaz stajları için ödediğimiz asgari ücretin yüzde 30’una tekabül eden rakamı, 2023’ten itibaren asgari ücret seviyesine yükseltiyoruz” açıklamasını yaptı.

Ulusal Staj Programı’nın 2023 yılı başvurularını bugün itibarıyla açtıklarını belirten Erdoğan, “Önümüzdeki yıl Ulusal Staj Programımızdaki stajyer öğrenci sayısını 150 bine çıkartıyoruz. Staj sürelerinin de 3 aya kadar uzatılabilmesini sağlıyoruz. Özel sektör de 150 bin öğrenciye benzer şartlarda staj imkanı vererek toplamda bu sayıyı 300 bine ulaştırmamıza destek vermelidir” ifadelerini kullandı.

‘TÜRKİYE DE ARTIK GELİŞMİŞ ÜLKELER PROGRAMI İÇERİSİNDE YERİNİ ALDI’

Cumhurbaşkanı’nın konuşmasında öne çıkan diğer başlıklar şöyle:

“Batı’da ne varsa güneydoğuda da olacak demiştik, başardık. Burası Türkiye. Türkiye de artık gelişmiş ülkeler programı içerisinde yerini aldı. Kamu personel rejimi, hükümetlerimiz döneminde, değiştirmekte en zorlandığımız alan olduğunu itiraf etmek isterim.

‘ÜNİVERSİTE SAYILARINI ARTIRINCA ‘NE GEREK VAR?’ DİYE ELEŞTİRENLER OLDU’

Değerli misafirler, ülkemizdeki üniversite sayısını 81 ilimizin tamamına yayarak artırırken bize yöneltilen kimi eleştiriler vardı. ‘Ne gerek var?’ diye. Değerli arkadaşlar, şimdi kimsenin söyleyecek sözü kalmadı. Oradaki bir gencimiz, üniversiteye gidecekse ta İstanbul’a, Ankara’ya niye gelsin? ‘Hocalarımızı biz Iğdır’a, Muş’a, Ağrı’ya gönderelim’ dedik. Biz ilmi tahsil etmek için artık hocalarımızı seferber ettik. Hocalarımız sağ olsun oralarda o dersleri vermek suretiyle gençliğimiz çok daha özgüvenle yetişmeye başladı. 76’dan 208’e çıkarttık. Şu anda 208 tane üniversitemiz var. Bütün bu üniversitelerle birlikte oralarda ister istemez anaokulundan ilk ve ortaöğretime kadar hepsini güçlendirerek ayrı bir statüyü yerleştirmiş olduk.

‘FIRSAT EŞİTLİĞİNİ DE TEMİN ETTİK’

İlmin adeta ulaşamadığı yer bırakmadık. Bunların en çok dile getirilenlerinden biri de, bazı üniversitelerimizde boş kalan kontenjanlardı. Gerçi yapılan son düzenlemeyle bu sorun da önemli ölçüde çözüldü. Bizim üniversite sayımızı artırma sebeplerimizden biri, geçmişte en büyük sıkıntı kaynağı olan ulaşılabilirlik sorununu çözmekti. Hamdolsun sadece bunu değil, fırsat eşitliğini de temin ettik.

Şimdi tüm dikkatimizi ve kaynaklarımızı eğtimin kalitesinin yükseltilmesine, istihdam alanlarının çoğaltılmasına veriyoruz. Üniversiteye hazırlanan evlatlarımızın doğru bölüm ve tercih yapabilmelerinin temini için 40 bini aşkın rehber öğretmenimizle danışman bilgi sistemi üzerinden iş birliği yapıyoruz.

Son iki yılda 160 bini aşkın gencimiz, ücreti ve sigortası devlet tarafından karşılanan programlar üzerinden kamuda staj yapma imkanı bulmuştur. Programın OECD tarafından örnek olarak gösterilmesi, doğru istikamette gidildiğinin işaretidir.

‘TÜRKİYE YURT DIŞINDA EĞİTİM GÖREN EVLATLARINI KENDİNE ÇEKEN CAZİBE MERKEZİ OLMUŞTUR’

Türkiye artık iyi eğitimli evlatlarının kariyer için yurt dışına gittiği değil, yurt dışında eğitim gören evlatlarını kendine çeken cazibe merkezi olmuştur. Hatta diğer ülke vatandaşlarından yetenekler de, küresel marka haline gelen şirketlerimizde çalışmak üzere Türkiye’ye yönelmektedir. Birkaç başvuruyla yetinmek zorunda kalıyordu birileri. Çünkü kendini iyi yetiştirmiş bir gencimizin, ülkemizde çalışmak yurt dışında çalışmaktan her bakımdan çok daha caziptir.

İnsan kaynakları alanında yaptığımız düzenlemeler, hayata geçirdiğimiz uygulamalar, liyakat, eşitlik, yenilik temaları üzerinden her kapıyı açıyor. Birilerinin yalan – yanlış üzerine kurulu karalama kampanyalarına lütfen kimse aldırış etmesin.”