Tütün üretiminde yaşanan sorunu, ülkemiz tarımına vurulan bir darbe olarak tanımlayan CHP’li Ömer Fethi Gürer, tütün üreticisinin adeta yok edildiğini anlattı…
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tütün üretiminde yaşanan sorunlara dikkat çekmek amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda söz aldı.
Tütün üretiminde yaşanan sorunu, ülkemiz tarımına vurulan bir darbe olarak nitelendiren Ömer Fethi Gürer, “Şeker pancarı, tütün, pamuk, çay stratejik ürünlerdir; ekim alanları, üretici, çiftçi sayıları, üretimleriyle ilgili ülkemizin, tarımın lokomotif ürünleriydi. Yirmi yıllık AKP iktidarları, tarımın stratejik ürünlerine de büyük engeller yarattı; yabancı tekellere boyun eğildi, tarım adım adım ithalatçı bir sürece savruldu, ülke kendi kendine yeter olmaktan çıkarıldı, 21 üründe arz açığı oluşturuldu” dedi.
Tütünün, cumhuriyet süresince başlı başına tarımdaki dönüşümün simgesi olduğuna değinen CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Cumhuriyet öncesi “Tütün Rejisi” adıyla bir tür kapitülasyon olarak yabancı sermayenin denetiminde olan tütün sektörünün, cumhuriyet sonrası ekonomi ve istihdamda önemli bir yer tuttuğunu, cumhuriyetin ilk yıllarında, Türkiye’nin toplam dış satım gelirinin yüzde 40’ını tütünün oluşturduğunu anlattı.
2002 yılında çıkarılan 4733 sayılı Tütün Kanunu’yla tütünde adım adım geriye gidiş başladığını kaydeden Ömer Fethi Gürer, tütünde destekleme alımlarına son verildiğini, tütün üretici sayısı düşerken tütün üretim miktarı da azaldığını anımsattı.
Gürer, tütün fiyatlarında artan girdi maliyetleri karşısında üreticinin üretimden vazgeçme noktasına sürüklendiğini, sözleşmeli üretimin ise tüketici için mağduriyet yarattığını belirtti.
Düşük kapasiteli ve yerli tütünden imal edilecek sigaraların imalatlarının önü kesilip pazarın çok uluslu şirketlere teslim edildiğini ifade eden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Süreçte tütün ihracatı yapan ülkemiz artık dış alımcı konuma getirildi. “Tütünde serbest piyasa şartları oluşacak, geliriniz daha çok artacak.” diyen propagandaların içi boş çıktı, olan çiftçiye oldu” değerlendirmesinde bulurdu.
Dünya sektöründe önemli ve etkin olan çok uluslu şirketlerin ülkemizi yol geçen hanına çevirdiğini söyleyen Ömer Fethi Gürer, “ Tütün bahane, çok uluslu şirketlerin kazancı ise şahane arttı. Yerli, millî sigaralar yok olurken yabancı markalar sigaralarda piyasayı ele geçirdi. Samsun, Birinci, Bafra, Yaka, Tokat, 2001 sigara markaları yok oldu; yabancı markalar Türkiye’nin her tarafında satılır noktaya geldi. Kafayı tek tütüne takan iktidar vergi, ceza, baskı yoluna da gitti; amaç sağlık olsa yabancı tekeller neden farklı markalarla cirit atıyor? “Sigarayla mücadele” diyerek ülke tütünüyle mücadeleye geçildi. Sigara sağlığa zararlı ancak insan sağlığına zararlı olan her şeyle iktidar neden böyle mücadele etmiyor? “Minareyi çalan kılıfını hazırlar.” atasözünü burada anmak istiyorum” dedi.
AKP’nin, alkol ve özellikle tütünle mücadele ettiğini söyleyip tütün ürünleri ve alkol vergilerini artırdığını söyleyen Fethi Gürer, “İnsan için yalnız alkol, sigara öldüren, sağlığı bozan olsa çok haklılar da her zararlı olana niye gerekli tepkiyi göstermiyorlar? Örneğin, bilim insanları nişasta bazlı şurubun, sentetik tatlandırıcının sağlığa zararlı olduğunu söylüyorlar ama bunlar ülkemize AKP döneminde giriş yaptı. GDO’lu yemlerle hayvanlar besleniyor, onların olumsuz etkisinin ne olduğu konusunda hâlâ bir bilimsel açıklama raporu sunulmuyor. Asbestli su boruları değiştirilmiyor, insanların oradan su içmesine göz yumuluyor. Önemli tarım bölgelerinde, derelerde canlı yetişmiyor, onlarla tarım alanları sulanıyor. Bu konularda ise gereği yapılmıyor” diye konuştu.
2002 yılında 405.882 olan tütün üreticisi sayısının 60 binlere gerilediğini, 2008 yılında TEKEL’in özelleştirilmesiyle tütün alımının sona erdirildiğini belirten Gürer, o günden bu yana tütün üreticileriyle ilgili düzenlemelerin de hep çiftçinin aleyhine gerçekleştiğini anlattı.
İnsan sağlığını zararlı olan alkol ve sigaradan en çok fayda sağlayan iktidarın, alkolde ve sigarada vergi artırımına gittiğini belirten Gürer, “2019 yılında 14 milyar 7 milyon, 2020 yılında 16 milyar 5 milyon özel tüketim vergisi alınıp kamudakilere maaş olarak dağıtılmış yani sigaradan, alkolden vergi alıyorsunuz ama ondan elde ettiğiniz geliri de çalışanların maaşları olarak dağıtımını sürdürüyorsunuz; bu ne yaman çelişki? Yani bir yerde bitirme noktasında olduğunuz üründen, mücadele ettiğinizi söylediğiniz konuda sağladığınız vergi de hazineye önemli bir gelir olarak giriyor” şeklinde konuştu. Gürer, “Çiftçi ve üretici için tütünle ilgili yapılması gereken destekler yerine, onlara köstek olunuyor ve üretim ne yazık ki ülkemizde geriye düşürülüyor” dedi.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.