Kahramanmaraş merkezli büyük depremin ardından Çaba Derneği ile birlikte Adıyaman ve Kahramanmaraş’a gittiklerini belirten Demet Akbağ, önümüzdeki günlerde de tüm şehirlere gideceğini belirtti.

Ahmet Mümtaz Taylan, Akbağ’a ‘İstanbul için beklenen depremden korkuyor musun?’ diye sordu, Akbağ “Herkes gibi evet, korkuyorum. Kim korkmaz’ yanıtını verdi. Ahmet Mümtaz Taylan’ın yanıtı ‘Kim korkmuyorsa aklı yok demektir” oldu.

Demet Akbağ, kaybettiği eşi Zafer Çika için “Eşimin kaybı hayatımın en büyük kırılma noktası” derken, Empati’de oğlu Ali için de çok özel açıklamalar yaptı.

Demet Akbağ: “Oğlumla çok iyi arkadaşız. Tatlıyız çok. Tatlı arkadaşlık ediyoruz. Çok arkadaşlık az otorite. Ali fazla olgun bir çocuktu, duygusal zekası çok yüksek bir çocuktu, o yüzden hiç zorlanmadım. Çok anlayışlı bir çocuk. Nerede susacağını çok iyi bilirdi. Ne kadar sıcak davranırsan davran, sınırı aşmaz. Tatlı da bir mizah anlayışı var… Babasına da çok benzetiyorum. Tatlı bir ilişkimiz, iyi bir arkadaşlığımız var, dedikodu yapabiliyoruz, dertlerimizi anlatabiliyoruz birbirimize. Bir annenin arkadaş olabileceği kadar arkadaşız…”

Ahmet Mümtaz Taylan, Demet Akbağ’a Empati yaptığı bir hikayenin ardından babasıyla olan ilişkini sordu. Anne ve babası, Demet Akbağ 13 yaşında iken boşanan Demet Akbağ, babasıyla olan ilişkisini şöyle anlattı: “Babamla hep mesafeli görüştük… Yılmaz Erdoğan, babamla ilişkimi bildiği için benim için yazdığı bir repliği sizinle paylaşacağım. Sen Hiç Ateşböceği Gördün Mü de ‘Kahvenizi nasıl içersiniz babacığım diye soruyor Gülseren, babası Mesafeli olsun yavrucuğum diyor. Bunu Yılmaz, babamla tanışıp babamla sizli bizli konuştuğumu gördüğü gün kafasının bir yerine kazımış… Başka bir şey söylemeyelim bunun üzerine… “