Klinik Psikolog Fatma Güngör: Öncelikle psikolojik sınırlar deyince aklımıza gelen ilk şey kişisel sınırlarımız olmalıdır…
Hayatımız boyunca, birçok ilişki, deneyim ve durumla karşılaşırız. Bu süreçte, kişisel sınırlarımızı belirlemek ve korumak hayati önem taşır. Kişisel sınırlar, kendimize ve diğerlerine karşı olan fiziksel, duygusal ve zihinsel alanlarımızı tanımlar. Bu sınırlar, sağlıklı ilişkiler kurmamızı, kendimizi korumamızı ve kendi ihtiyaçlarımızı anlamamızı sağlar.
Klinik Psikolog Fatma Güngör: “Kişisel sınırlarımız, toplum içinde yaşarken kendinizi ifade etmede karşıda ki ilişki kurduğumuz iletişimde bireyi anlamada ve hatta ilişkide bulunduğumuz her durumla ilgili konumumuzu belirleyen en önemli etkendir. Başkalarına ve kendi kendimize saygımızı belirlemede, değerimizi tanımak konusunda ve başkalarına bizi tanımlamasına izin vermemenin yollarını aramamızın yoludur. Kişisel sınırlar, başkaları tarafından manipüle edilmek, kullanılmak veya ihlal edilmekten kendimizi korumak için oluşturduğumuz fiziksel, duygusal ve zihinsel sınırlardır. Kişisel sınır oluşturmanın hakkınız olduğunu ve başkalarının size yaklaşımını da sizin sorumluluğunuzda olduğunu kabul etmelisiniz. Sınırlar, hayatınızda neyi kabul edip etmediğinizi anlatan bir sistemdir. Sizi koruma altına alan sınırlarınız yoksa etrafınızdaki insanlardan değer hissetme eğiliminde olabilirsiniz. Bu durumu yaşamak istemiyorsanız, güçlü bir benlik algısı için açık ve net olan sınırlar koymak, başka kişilerin sınırlarına saygı duymak, belirlenen sınırlar konusunda tutarlı davranmak fazlasıyla etkili olacaktır.”
Klinik Psikolog Fatma Güngör sözlerine şöyle devam etti; “Sağlıklı kişisel sınırlar kesin net olarak belirlendiğinde, kendinize olan güveniniz ve değerleriniz ile birlikte sağlıklı ve güçlü bir benlik geliştirmeniz mümkün olur. Bu geliştirdiğiniz güçlü benlikle birlikte en az sınırlar kadar insanı ayakta tutan değerleriniz de oluşmuşmuş olur. Gerçeklere odaklanacağınız için daha kararlı ve kontrollü olabilirsiniz. Diğer insanlara karşı kendinizi daha iyi ifade ederek daha sağlıklı iletişim kurabilirsiniz. Bu sayede doyumu yüksek ilişkiler oluşturabilirsiniz. İkili ilişkilerde, aile içi ilişkilerde toplumsal rollerimiz her türlü ifade ederken sonuçta güçlü ve sağlıklı bir duruş sergilemenize sebep olur.
Sınırları korumanın en önemli kuralı ‘Hayır’ demeyi bilmektir
Etrafınızdaki insanların isteklerinin ve ihtiyaçlarının sizin istek ve ihtiyaçlarınızdan daha önemli olmadığını fark etmelisiniz. Hayır demekte zorlandığınızda, insanların istek ve ihtiyaçlarını önceliğiniz haline getirdiğinizde çoğunlukla kendinizi dezavantajlı bir hale getirmiş olursunuz Bu durum bencil olduğunuz anlamına gelmemektedir,
Kendi değerleriniz pahasına başkalarının memnuniyetini sağlamaya çalışmak hiç kimse için bir iyi olma hali sağlamamaktadır.
Bu sınırları oluşturmak için bazı ana temelleri şu şekilde sıralayabiliriz.
Kişisel sınırlarımız kişinin kendisine verdiği değeri ve özgürlük alanını belirlemektedir.
Bu her ne kadar içinde yaşadığımız topuma kültüre yetişme şeklimize göre değişkenlik gösteriyor gibi görünse de, birey olmanın temel yapı taşıdır. Sağlıklı toplumlar sağlıklı değerleri olan bireylerden oluşur. Birey ailenin, aile bilindiği üzere toplumun temelidir.
Bir kişinin sağlıklı sınırları ve değerlere sahip olması demek kelebek etkisi yaratıp birçok kişiyi etkileyip sağlıklı bir yapıda yer alması anlamına gelir.
Bireyin önce kendine sonra yaşadığı çevreye ve topluma olan en büyük katkısı kendi sınırlarını tam olarak belirlemekle gerçekleşir diyebiliriz.”
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.