Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK), Viral Hepatit Çalışma Grubu Başkanı Prof.Dr. Neşe Demirtürk, 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü öncesinde önemli uyarılarda bulundu…
Demirtürk, “Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre tüm dünyada viral hepatiti olan 354 milyon insandan neredeyse 300 milyonu hepatit B veya hepatit C ile enfekte olduğunun farkında değil. Yine her gün hepatit B veya hepatit C ile enfekte yaklaşık 3000 kişi enfeksiyon veya komplikasyonları nedeniyle hayatını kaybediyor. Ülkemizde de çoğu henüz tanı almamış 3,5 milyon hepatit B hastası, 750 bin hepatit C hastası olduğu tahmin edilmekte. Bu nedenle viral hepatitli hastaların tespiti ve tedavisi viral hepatitlerle savaşta kilit noktayı oluşturuyor.” dedi.
Prof.Dr. Demirtürk, Dünya Sağlık Örgütü tarafından 11 Mart 2020 tarihinde pandemi olarak ilan edilen koronavirüs ilişkili hastalık (COVID-19)’un tüm dünyayı etkilemeye devam ettiğini belirterek, “Bu süreçte diğer kronik hastalıklar gibi kronik viral hepatitler de varlığını sürdürüyor. Sadece pandemi odaklı yaşamaya başladığımızda tedaviye ihtiyacı olan diğer hastaların ihmal edilme olasılığı doğuyor. Unutmayalım, ilerleyen kronik viral hepatitler karaciğer kanserine yol açarak önemli bir ölüm nedeni olabilir. Bu nedenle bu yıl Dünya Hepatit Günü’nde amacımız hekimlerin ve toplumun viral hepatitler konusundaki farkındalığını yeniden ortaya çıkarmak oldu. Hasta kişilere yüksek oranlarda ulaşılabilmesi, hepatit eliminasyonunun anahtar noktasıdır. Dünya Sağlık Örgütü, eğer dünya genelinde tanı oranlarında kitlesel bir artışa gidilemez ise tedavi oranlarının düşeceği, enfeksiyon oranlarının yükseleceği ve 2030 yılına dek dünya genelinde hepatitleri yok etme fırsatının kaybedileceğini bildiriyor. Bu fırsatı pandeminin bizlere kaybettirmesine izin vermeden, SARS-CoV-2 ‘den korunmak için alınması gereken önlemlere uyarak, kronik viral hepatitli hastalarımızın tanı ve tedaviye ulaşmalarına yardımcı olmamız gerekiyor.” dedi.
Prof. Dr. Demirtürk, viral hepatite neden olan etkenlerin, ayrıntılı olarak tanımlanmış olan tanı testleriyle kolaylıkla saptanabildiğini vurgulayarak şöyle devam etti: “Bu sayede viral hepatit olgularına kolayca ve güvenilir bir şekilde tanı konulabiliyor. Ancak kronik viral hepatitler, hastaları hekime getirecek kadar ağır semptomlara yol açmadıkları için hastalar genellikle tesadüfen saptanıyor. Bu durum da birçok hastanın hastalığının farkında olmadan yaşamını sürdürmesine neden oluyor. Bazı viral hepatit türleri aşılama yoluyla önlenebiliyor. DSÖ’nün bir araştırmasına göre, 2030 yılına kadar düşük ve orta gelirli ülkelerde aşılama, teşhis testleri, ilaçlar ve eğitim kampanyaları yoluyla tahmini 4,5 milyon erken ölümün önlenebileceğini vurgulanıyor.”
Prof. Dr. Neşe Demirtürk, “28 Temmuz gününde, viral hepatitler konusunda toplumun eğitimine daha fazla yer verilmesi, ulusal taramaların artırılması ve toplumun bu taramalara katılmasının sağlanması amaçlanmaktadır. Her yıl 28 Temmuz’da dünya tek bir tema altında farklı etkinliklerle bir araya geliyor. Bu yılın teması ‘Hepatitler beklemez’ Tanı konulmamış hastalar test için, tanı almış hastalar tedavi için, anne adayları hepatit taraması için, yeni doğan bebekler ilk doz hepatit B aşısı için, sağlık otoriteleri hepatit eliminasyon programlarının etkin şekilde yaşama geçirilmesi için hepatitler bekleyemez, olarak belirlenmiş durumda. Risk gruplarından başlayarak toplumun her kesimine testlerin yapılması enfekte bireylerin bulunması ve takip altına alınması için çok önemli.” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Neşe Demirtürk, Türkiye’de de 2016 yılında geri ödeme kapsamına alınan direkt etkili antiviral ilaçların kronik hepatit C tedavisinde kullanıma girmesinin, viral infeksiyonların tedavisinde bir devrim olduğunu vurgulayarak, “Zira bu ilaçlarla ortalama 8 haftalık ağızdan tedavi ile hastalar hepatit C’den tamamen kurtulabiliyorlar. Üstelik önemli bir yan etkisi olmayan ve kullanımı da son derece kolay olan ilaçlar bunlar. Ülkemizde 2016 yılından bu yana yüzlerce kronik hepatit C hastasında, bu tedavilerle tam kür sağlandı. Hem kendileri hastalığın olumsuz sonuçlarından kurtuldular hem de bulaştırıcılıkları ortadan kalktı. Kronik hepatit C hastalarının saptanabilmesi bu nedenle çok önemli, risk gruplarındaki taramalarla hastalar bulunup tedavi edilebilirlerse kanser ve siroz olmaktan kolayca kurtulabiliyorlar.” dedi.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.