Bilim insanları şimdiye kadar bilinen en kısa günü kaydetti. Bilim dünyasında geniş bir tartışma yaratan meseleye ilişkin çözüm önerileri ise bazı kesimlerin tepkisini çekti…
Dünyanın şimdiye kadar en kısa gününü kaydeden bilim insanları dünyanın dönüş hızının arttığını ve saatleri geri almak gerekebileceğini söyledi.
Futurism’den Maggie Harrison’ın konuya ilişkin yazısı şöyle:
Dünya’nın dönüşü gerçekten de hız kazanmaya başladı.
CBS News tarafından bildirdiği kadarıyla, 29 Haziran, kayıtlı tarihin en hızlı geçen günü oldu ve aşina olduğumuz ve benimsediğimiz ortalama 24 saate kıyasla, 1.59 milisaniye daha kısa sürdü.
Kısa süre önce yayınlanan bir araştırmaya göre, Dünya 2016 yılında eskisinden daha hızlı biçimde dönmeye başladı ve o zamandan beridir ortalama gün süreleri kısaldı.
Yeni araştırmanın yazarlarına göre, rotasyondaki [dönüş hızındaki] değişiklik her bir günü daha kısa hale getirmek için yeterli değildi; fakat ortaya çıkan etki, bilim camiasının ilgisini çekecek kadar barizdi.
Ve şayet bu eğilim devam ederse -ki bunun olması çok muhtemel-, uzmanların aktardığına göre insanlığın atomik zamanda ya da Dünyadaki evrensel zaman ölçüm biçiminde kimi değişikliklere gidilmesi gerekecek.
Ne var ki, bunu yapmak, özellikle de teknoloji endüstrisi bunun yapılmasını istemiyorsa, pek de kolay olmayacak. Kötü bir şöhrete sahip olan ‘Y2K’* hatasını daha önce duymuş muydunuz?
Tarihsel bağlamda konuşacak olursak, Dünya asla kusursuz bir zaman akışına sahip olmadı. Magma çekirdeğinden okyanus gelgitlerine varıncaya dek bir grup etken Dünya’nın dönüş hızı üzerinde etki yaratabilir. Ve Guardian gazetesinin de işaret ettiği üzere, gezegenimiz, aslında son yüzyıllarda uzak geçmiştekine kıyasla bir miktar daha yavaş dönüyordu.
Etrafta dolaşan kimi farklı teoriler olsa dahi, araştırmanın ortak yazarları, CBS’e, okyanuslardaki gelgitlerde yaşanan değişimlerin büyük ihtimalle son rotasyon değişiminden sorumlu olduğuna inandıklarını aktardılar.
Bilim insanları, zamandaki ‘yanlış’ akış meselesini değerlendirirken, artık yıllarda yaptığımıza benzer şekilde akışa bir saat eklemektense, ‘negatif artık saniyelerin’ hesaba dahil edilmesini savunuyor ve dünya saatinden yapay biçimde zaman çıkarılmasını talep ediyorlar.
Bununla beraber, bu muhtemel çözüm ortaya tamamen ayrı bir grup sorun çıkarabilir. Teknoloji endüstrisi, sistem arayüzlerine zarar verebileceği için, negatif artık saniyelerin hesaba dahil edilmesine çok büyük oranda karşı çıkıyor.
Meta şirketinde mühendis olan Oleg Obleukhov ve Ahmad Byagowi, CBS’e verdikleri demeçte, “Negatif artık saniyelerin zamana dahil edilmesi uzun süredir destek görüyor ve Meta gibi şirketler çoğunlukla bu olayın simülasyonlarını yürütüyor. Buna karşın, bu hiçbir zaman büyük ölçekte teyit edilmedi ve büyük ihtimalle dünya genelinde öngörülemeyen ve yıkıcı kesintilere neden olacak” diyorlar.
Her ne olursa olsun, kısa süre önce kaydedilen gariplik gibi belirgin şekilde daha kısa günler yaşanmaya devam ederse, bir düzeltme yapmamız gerekecek ve pek çok şeyde olduğu gibi, bu çözümün ne olacağı hususunda tamamımız memnun olmayabiliriz.
*Y2K Hatası: 1960’larda karmaşık bilgisayar programları ilk kez yazıldığında, mühendisler yılları göstermek için iki basamaklı bir kod kullandılar ve ‘19’u hesap dışı bıraktılar. 2000 yılı yaklaşırken, birçok kişi sistemlerin “00”ı doğru yorumlayamayacağına ve bu nedenle sistemde büyük bir aksaklığa neden olacağına inanıyordu.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.