Reklam
Reklam

SON DAKİKA

Spot Haberler

Kullandığımız Bu 6 Kimyasal Madde Sanıldığı Kadar Zararlı Değil

Günümüzde tüketiciler yiyeceklerdeki, kıyafetlerdeki ve temizlik ürünlerindeki kimyasallar konusunda daha bilgililer. Bilimle spekülasyonu ayırt etmek ise genellikle zordur. Bazı kimyasallar kansere, otizme ve üreme sorunlarına sebep olmasıyla biliniyor. Ancak bazılarıysa, yanlış olmasına rağmen, sağlık üzerinde ortaya çıkan olumsuz etkilerle ilişkilendiriliyor…

21 Ağustos 2022 tarihinde eklendi.
Kullandığımız Bu 6 Kimyasal Madde Sanıldığı Kadar Zararlı Değil

Her kimyasalda toksiklik, maddenin kullanım oranına ve kişinin onu ne sıklıkta kullandığına bağlı. Bahsedeceğimiz kimyasallar bazen “zehirli” veya “güvensiz” olarak sınıflandırılıyor. Ancak bunların insan sağlığı üzerinde oluşturduğu herhangi bir risk henüz gözlemlenemedi.

İşte, yiyeceklerde ve makyaj malzemelerinde bulunan ve sandığınız kadar zararlı olmayan 6 kimyasal.

1. Aspartam

Aspartamın (yapay tatlandırıcı) kansere neden olduğu düşünülmekteydi, ancak bilimsel delillere göre sağlık için herhangi bir risk taşımamakta. Aspartam, yanlış sebeplerden dolayı yıllarca kötülendi.

Bazı araştırmalara göre yapay tatlandırıcılar, lösemi ve lenf kanseri gibi kanserlerle ilişkilendirildi. Amerikan İlaç ve Gıda Dairesi ve Avrupa Gıda Güvenliği Kurumu aspartamın güvenli olduğunu söyleyerek bu bulguları yalanlamıştır.

Aspartamla ilgi asıl sorun, çok da sağlıklı olmayan diyet içeceklerde bulunmasıdır. Araştırmalara göre diyet içecekler, şeker isteğimizi şiddetlendirebilir ve hatta obeziteye sebep olabilir.

2. Sakarinin kansere sebep olduğu düşünülmekteydi ancak bunun çok düşük bir ihtimal olduğu anlaşıldı.

Bir diğer doğru olmayan çalışma ise sakarinle kanseri ilişkilendirdi. 1980’lerde, sakarin içeren ürünlerin üzerinde söz konusu tatlandırıcının, “laboratuvar hayvanlarında kansere yol açtığına” dair bir uyarı yazısı vardı.

Daha sonraları, üzerinde deney yapılan farelerin zaten mesane kanserine yatkın oldukları anlaşıldı. Yapılan diğer araştırmalarda da sakarin ve kanser arasında herhangi bir ilişki gözlemlenemedi.
2016 yılında Ulusal Toksikoloji Programı sakarini, kansere neden olan ürünler listesinden çıkardı.

3. Deodorantlarda bulunan alüminyum göğüs kanserine sebep olmaz.

1990’ların sonlarında popüler olan bir email, ter önleyici ürünlerde bulunan alüminyumun meme kanserine neden olduğunu ileri sürdü. Bu iddia, konu hakkında ilk sayılabilecek bir araştırmayla da desteklenmişti. Ancak bunun yanlış bir araştırma olduğu kanıtlandı.

Avrupa Komisyonunun Tüketici Güvenliği Bilimsel Komitesi ve Amerikan Kanser Birliği, kanser ve içinde alüminyum bulunduran ter önleyici ürünler arasında açık bir bağlantı gözlemleyemedi.

Çalışmalardan elde edilen delillere göre vücudumuz bu tür ürünlerden zararlı denilemeyecek kadar az miktarda alüminyum emiyor.

4. Aslında parabenler, makyaj malzemelerinde üreyebilecek zararlı bakterileri önlemektedir.

2004’te yapılan küçük bir çalışma, makyaj malzemelerinde ve cilt bakım ürünlerinde bulunan, koruyucu bir madde olan parabeni meme kanseriyle ilişkilendirmişti. Ancak çalışmanın yöntemi kusurlu bulundu. Çalışmada meme kanseri dokusunda paraben aranmıştı ama parabenin nereden geldiği ya da kansere neden olup olmadığı araştırılmamıştı.

Parabenin hormon sistemine, östrojene benzer şekilde zarar verdiğine dair bir düşünce de vardı. Fakat en yaygın parabenler bile vücudun ürettiği östrojenden çok daha zayıflar.

Amerikan İlaç ve Gıda Dairesi (FDA) , kozmetik ürünlerde bulunan parabenin insan sağlığı üzerinde herhangi bir olumsuz etkisini gözlemleyemedi. Aslında bu tür kimyasallar güneş kremlerinde, losyonlarda ve makyaj malzemelerinde bakteri üremesini engellemekte.

5. Çin tuzu (ya da monosodyum glutamat) baş ağrısına sebep olmaz.

1968’de bir biyomedikal araştırmacı Çin restoranlarında yemek yedikten sonra uyuşma ve kalp çarpıntıları yaşadığını iddia etti. Semptomlarının sebebinin işlenmiş etlerde, cipslerde ve konserve sebzelerde de bulunan MSG (monosodyum glutamat) olduğunu ileri sürdü.

1990 ’larda Amerikan İlaç ve Gıda Dairesi, söz konusu katkı maddesinin yeniden değerlendirilmesi için görevlendirildi ve sonucunda MSG tüketmenin tamamen güvenli olduğu kanısına varıldı. Ayrıca araştırma sonucunda baş ağrısı, uyuşma ya da uykuya meyil yaşayan insanların açken çok fazla MSG tüketildiği de farkedildi

Ancak yapılmış olan yanlış araştırma nedeniyle Amerikanların yüzde 42’si hala MSG tüketmekten kaçınıyor.

6. Eğer herhangi bir hassasiyetiniz yoksa şampuanlarda bulunan sülfat tamamen güvenli.

Bilinçli tüketiciler “sülfat içermez” yazılı şampuanları ve duş jellerini almaya meyilli olabilirler ancak sülfattan çekinmek için çok az sebep var.

1990 ’larda sülfatın kanserojen olduğuna dair bir düşünce vardı ancak bu teori hiçbir bilimsel delille desteklenmedi. Sülfattan yalnızca sülfata hassasiyeti olan kişilerin kaçınması gerekiyor çünkü sülfat cildi kaşındırma ve kurutma gibi etkilere sebep olabilir.

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

İLGİLİ HABERLER
POPÜLER HABERLER
SON DAKİKA HABERLERİ