Reklam
Reklam

SON DAKİKA

Spot Haberler
Gökhan Küçük

Atatürk

31 Ekim 2021 tarihinde eklendi.
Atatürk

Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.

 Atatürk

Cumhuriyetin 98’inci yılı ülkenin dört bir yanında coşkuyla kutlandı.

Ama ne var ki, milli bayramlara alerjisi olan kimseler 29 Ekim’de de boş durmadı ve kutlamalara gölge düşürmek için akla hayale gelmeyecek yalanlara başvurdular yine.

Aslına bakılacak olursa bu kadir kıymet bilmezler ordusunun yeminli neferleri de yalan ve sahte argümanlarla Atatürk’ün mirasının yok olmayacağının farkında.

Ama Huylu huyundan teneşirde vazgeçer misali denemekten vazgeçmiyorlar.

Bununla beraber bunlara en güzel cevabı kuşkusuz yeni nesil veriyor.

Mesela dün YouTube’da dolaşırken bir yorum gördüm. Şimdi izninizle bu güzide yorumu noktasına virgülüne dokunmadan sizinle de paylaşmak istiyorum.

Ders çalışasım gelmeyince hep Atamı düşünürüm, olmadı fotoğraflarına bakarım ve utanırım kendimden. O ve onun izinden giden nice kahraman gelir aklıma. Aç, susuz, uykusuz cephede bu vatan için canlarını verdikleri gelir. Ve daha bir hırsla çalışırım. Bir Türk evladı gibi çalışırım. Atama yaraşır bir evlat olmak istercesine çalışırım. Engelli hareketleri yapan, tarihini bilmeyen, her şeyi dalgaya vuran nice akranıma inat, Atamın “Bütün Ümidim Gençliktedir” sözüne yaraşabilmek için çalışırım. Çünkü ben Mustafa Kemalin torunuyum. Ben bir Türk evladıyım. Bu vatan için canını veren atalarımın, bu vatanı her şeyi olarak gören torunuyum: NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!

Sanırım yukarıdaki satırlardan şöyle bir sonuca varmak mümkün: Duygu ve düşünleri ile tüylerimizin diken diken olmasına neden olan bu değerli gençlerimiz var oldukça gerek Atatürk gerekse onun kıymetli mirası (Türkiye Cumhuriyeti)  ilelebet payidar kalacaktır.

Ama yine de Atatürk’ün inkılaplarını hafife alan, kişiliği ile dalga geçen ve koca bir ulusu aşağılamakta bir sakınca görmeyen nankörlere bir kez daha  Atatürk’ün kim olduğunu hatırlatmak gerekirse;

Başarılı bir asker, devrimci bir devlet adamı.

Kendi kaderini ulusuyla birleştiren bir adam.

1915’te Çanakkale’de İngilizlere tarihlerinin en büyük yenilgilerinden birini yaşattı.

1918 yılında I. Dünya Savaşı’ndan yenilgi yüzü görmeden çıkan tek Osmanlı komutanıydı.

Dört yıl sonra halkını etrafında toplayarak emperyalist güçlerin desteklediği işgalci Yunan güçlerini yendi ve ulusuna bağımsızlık yolunu açtı.

1923 yılında Osmanlı İmparatorluğunun yıkıntıları üzerinde Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdu ve ilk Cumhurbaşkanı oldu.

Altı ay sonra şeriata karşı mücadele başlatıp kazanan ilk lider oldu.

Ektiği demokrasi tohumları sayesinde Türk Ulusu içeride ve dışarıda birçok zorluklara göğüs gerdi.

Stalin onu faşist addetti.

Hitler ve Mussolini komunist olarak gördü.

Bazıları da diktatör dedi.

Halkı ise ona ATATÜRK dedi!

Pekâlâ, 57 yıllık ömrüne bir ulusun yeniden doğuşunu sığdırmış, birçok devrim gerçekleştirmiş, tüm dünyanın saygı duyduğu bir liderin portresini bir köşe yazısına sığdırmak imkânsız. Bu yüzden Atatürk ile henüz tanışmamış olanlar daha ciddi kaynaklara yönelmek zorunda. Şevket Süreyya Aydemir’in Tek Adam‘ı iyi bir başlangıç olabilir kanımca.
Tekrar konumuza dönecek olursak; tıpkı vaktiyle Atatürk’ün de dediği gibi, istikbalde dahi Türkiye’nin gelişmesine köstek olacak kötü yürekli insanlar olacaktır şüphesiz. Fakat ne yaparlarsa yapsınlar; bu milletin kalbinden hiç kimse Mustafa Kemal Atatürk sevgisini asla söküp atamayacak. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın!

Haftaya görüşmek üzere

Esen kalın 

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

İLGİLİ HABERLER
POPÜLER HABERLER
SON DAKİKA HABERLERİ