Enflasyon başta olmak üzere verileri tartışılan TÜİK’e ilişkin değerlendirmelerde bulunan Avrupa İstatistik Ofisi, kurumdaki görevden almalar ve atamalara dikkat çekti. Eurostat yetkilileri, TÜİK içindeki atama ve görevden alma prosedürlerinin şeffaflığıyla ilgili artan kaygılar olduğunu, bu durumun ‘kurumun güvenilirliğini zedelediğini’ söyledi. Bu arada AB üyesi olmadığı için Eurostat’ın yasal zemini Türkiye için bağlayıcı değil. Kurum sadece TÜİK’e tavsiyelerde bulunabiliyor…
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) son dönemde yayımladığı veriler, özellikle de enflasyon endeksleri, kamuoyunda tartışma yaratıyor. Kurum ayrıca, yönetim kademesinde sık yaşanan değişimlerle de gündeme geliyor. Hem muhalefetteki siyasi partiler hem de bazı uzmanlar, TÜİK’in siyasi iktidarın yönlendirmeleri doğrultusunda gerçek verileri gizlediği öne sürüyor ve görev değişimlerini de buna bağlıyor.
TÜİK yetkilileri ise şeffaf bir kurum olduklarını, istatistik yöntemlerinin uluslararası standartlara dayandığını, özellikle de Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) kriterleriyle uyumlu çalıştıklarını savunuyor.
Eurostat, Avrupa Birliği (AB) üyesi ve aday ülkelerin bağlı olduğu bir kurum. TÜİK ve Eurostat arasındaki ilişkiler, Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkilerine paralel olarak yürüyor. İki kurum arasında, 1993’te imzalanan protokol ile başlayan ilişkiler, Türkiye’nin AB adayı ilan edildiği 1999’dan sonra hızlandı. İlişkiler çerçevesinde günümüzde TÜİK, Eurostat tarafından inceleniyor ve izleniyor.
ŞEFFAFLIĞI İLE İLGİLİ KAYGILAR ARTIYOR
AB üyesi olmadığı için Eurostat’ın yasal zemini Türkiye için bağlayıcı değil. Ancak Eurostat, uyum süreci kapsamında Türkiye’nin yapacakları için rehberlik ve tavsiyeler sunuyor. BBC Türkçe’den Mahmut Hamsici’nin haberine göre bu kapsamda yapılan çalışmaların en önemlilerinden biri, belirli yıl aralıklarıyla düzenlenen, sonuncusu 2015’te yapılmış olan ve TÜİK’in AB İstatistik Müktesebatı ve Avrupa İstatistikleri Uygulama Esasları’na uyum düzeyini belirlemek amacını taşıyan emsal tarama çalışmaları.
Peki Eurostat, Türkiye kamuoyunda son dönemde sıkça tartışılan TÜİK’i nasıl değerlendiriyor?
Eurostat yetkilileri, konuyla ilgili BBC Türkçe’nin sorularını yanıtladı. Türkiye’nin Avrupa Birliği müktesebatına uyum kapsamında istatistik alanında ‘kısmen hazırlıklı’ olduğunu belirten yetkililer, TÜİK’in bu uyum kapsamında ‘sürekli olarak gelişim’ gösterdiğini belirtti.
Bununla birlikte yetkililer, TÜİK içindeki atama ve görevden alma prosedürlerinin şeffaflığıyla ilgili artan kaygılar olduğunu, bu durumun ‘kurumun güvenilirliğini zedelediğini’ söyledi.
“TÜİK HENÜZ TÜM VERİLERİ GÖNDERMEDİ”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçen yıl Aralık ayında TÜİK Genel Müdürlüğü önünde yaptığı açıklamada kurumun açıkladığı verileri eleştirmiş ve “Burası bir devlet kurumu olmaktan çıkmış, bir saray kurumu haline dönüşmüştür” demişti. Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG) enflasyon endeksi hesaplamalarının TÜİK’in üstünde çıkması da kamuoyunda tartışma yaratıyor.
Eurostat yetkilileri ise “TÜİK’in yakın zamandaki istatistiki veri ve metotlarıyla ilgili sıra dışı bir durumla karşılaştınız mı?” sorumuza şu yanıtı veriyor: “Türkiye, diğer aday ülkeler gibi, üye devletlerin yasal olarak sunması zorunlu olan istatistiksel verilerin tümünü henüz göndermemiştir. EuroStat’ın veri tabanına girmiş olan Türkiye verileri, diğer aday ülkelere uygulanan aynı geçerlilik denetimi ve kontrolleriyle değerlendirmeye tabi tutulmaktadır.”
“ÜFE İLE TÜFE FARKI TÜM AVRUPA’DA YAYGIN”
Türkiye’de aylardır Üretici Fiyat Enflasyonu (ÜFE) ile Tüketici Fiyat Enflasyonu (TÜFE) arasındaki fark bulunması da TÜİK’in verilerini eleştirilenlerin sorunlu buldukları bir durum.
Bu eleştirileri sorduğumuz Eurostat yetkilileri, doğrudan Türkiye ile ilgili yorum yapamayacaklarını ancak bu durumun günümüzde tüm Avrupa’da olduğunu savunuyor: “Türkiye’deki spesifik durum hakkında yorum yapamayız. Genel anlamda ise bu veriler arasındaki farklılıkların nedenleri olabilir. Günümüzde tüm Avrupa’da üretici ve tüketici fiyat endeksleri arasında büyük bir farklılık bulunuyor.”
TÜİK Haziran ayında, TÜFE verileri kapsamında madde sepeti yayımlamayı bıraktı. Bu da yine bazı kesimlerin eleştirilerine neden oldu. TÜİK ise bu tür değişikliklerin Eurostat standartlarıyla uyumlu olduğunu savundu. Bu durumu sorduğumuz Eurostat yetkilileri bu alandaki kararın ulusal bir karar olduğunu belirtiyor: “Tüketici fiyat endeksi sepetinde tek tek ürünlerin ortalama fiyatının yayınlanması ulusal bir karardır. EuroStat sadece fiyat endekslerinin iletimine gerek duymakta, ortalama fiyatların iletimine gerek duymamaktadır.”
“TÜİK ÖNERİLERİ KENDİSİ DIŞINDAKİ OTORİTELERDEN DOLAYI UYGULAYAMIYOR”
Eurostat, TÜİK’le ilişkisi kapsamında kuruma belirli aralıklarla önerilerde bulunuyor. Peki bu öneriler TÜİK tarafından hayata geçiriliyor mu?
Yetkililer, TÜİK başkanının atanmasında daha büyük bir şeffaflık önerisi getirdiklerini aktarıyor: “Avrupa İstatistikleri Uygulama Esasları’nın 1.8 numaralı göstergesine uyum sağlamak için, Türkiye’deki istatistik sisteminin 2015’teki emsal tarama çalışmasında, şu öneri talep edilmiştir: ‘TÜİK başkanının atanmasında daha büyük bir şeffaflık uygulanmalıdır. Atama sürecinin sadece mesleki yeterliliğe göre yürütülmesinin sağlanmasına özellikle vurgu yapılmıştır.’ Eurostat’ın 2021 yılındaki, Türkiye ile ilgili emsal tarama çalışmasının izlenmesi sırasında TÜİK, 2022 yılı sonuna kadar bu önerinin hayata geçirileceği bilgisini vermiştir. Tamamen uygulanmasının TÜİK dışındaki otoritelere bağlı olmasından dolayı bu, gecikmiştir.
“2015’teki emsal tarama çalışmasındaki önerilerin yerine getirilmesine yönelik ilerleme faaliyetleri her yıl izlenmektedir. Şimdiye kadar 38 ilerleme faaliyetinden 32’si uygulanmıştır. Avrupa Birliği üyesi devletlerin mevcut emsal taramasının 2023’te bitmesi ardından yeni bir emsal tarama çalışma planlanmaktadır. Bunun zamanlaması ise vakti gelince belirlenecektir.”
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.