Merhaba Delin, röportajımızı kabul ettiğin için okuyucularımız ve kendi adıma teşekkür ederim!

• Merhaba… Ben teşekkür ederim.

Öncelikle bize kendinden bahseder misin? Delin kimdir?

• Delin’in kim olduğunu karakter olarak soruyorsanız, kendinden emin, özgüvenli ve aynı zamanda mütevazı biridir. İster aile, ister çalıştığım ortam olsun, saygıya ve dürüstlüğe çok önem veririm.

Delin’in zevkleri, hobileri, fobileri nelerdir?

• Resim yapmak, kitap okumak ve yazmak, zaten 2015 yılında, daha 17 yaşındayken kendi yazdığım kitabımı çıkarmıştım. Güzel giyinmeyi, bakımı severim. Film izlemeği seviyorum, özellikle bilim-kurgu, tarihi filmler, şarkılar müzik ise vazgeçilmezim.

Geçmişten bugüne ne yaptın? Müzik hep hayatında mıydı?

• Daha çocukken yaratıcı bir ruha sahiptim, bu yüzden ailem beni bir ressam gibi görüyordu geleceğimi ve ben ressam oldum ama daha sonra alanımı mimarlığa yönlendirdiler ve 3 yıl iç mimar olarak çalıştım, bu işi sevmediğimi anladım. Müzik hep hayatımdaydı, evet ve ne kadar çok sevdiğimi herkes biliyordu zaten, ailemin desteğiyle bu işe başladım ve sonuna kadar vazgeçmeyeceğim.

Müziğe ne zaman başladın? Kendini ne zaman keşfettin?

• Herkes sesimin güzel olduğunu daha çocukken söylüyordu zaten ama 2 yıl profesyonel olarak vokal dersleri aldıktan sonra tam anlamıyla başladım diyebilirim. Fakat şarkı çıkarmak için bekledim, kendimi tam olarak buna hazır hissettikten sonra şarkı yapmaya karar verdim. Bana göre her şeyin mükemmel olması gerekiyor. Son 1 yıldır şarkı çıkarıyorum ve iyi bir ekiple, güzel insanlarla çalışıyorum şu anda. Bence bu konuda şanslıyım.

Tarzını tam olarak nasıl tanımlıyorsun?

• Müzik tarzımı soruyorsanız eğer; yaptığım müziğin türüne göre değişebilir. Sanatçı hem kendine özgün hem de her zaman daha farklı olmasını bilmeli, insanlar senden sıkılmamalı.

Hedeflerin ve hayallerin var mı? Nelerdir?

• Gerçek hedeflerimi asla söylemem, yapacağım işler ve planlarım ile ilgili ipucu verebilirim. Planlarımı gizli tutarım. Ama hedeflerim büyük sadece bunu söyleyebilirim.

Örnek aldığın kişiler var mı?

• Kimseyi örnek almam, çünkü birilerini örnek alırsam kendime özgü olamam.

Birçok genç, birçok kişi seni dinliyor, şarkılarınla mest oluyor, peki sen kimleri dinliyorsun?

• Çok fazla ama eskileri daha çok seviyor ve dinliyorum. Mesela; Michael Jackson, Ray Charles, Laura Branigan, Samantha, Queen, George Michael, Sade. Galiba eskilerde ruh vardı. Şimdi en iyileri bile sahte geliyor.

Kliplerini çekerken nelere dikkat ediyorsun? Çevrenden tavsiye alıyor musun?

• Şarkıdaki duyguyu klipte yansıtmak gerekir. İnsanlar bir robot değil de, canlı duyguların olduğunu anlamalı.

Kendini kime benzetiyorsun tarz ve ses olarak?

• Kendime!

Oldukça etkileyici bir klip çektin son şarkına. Şarkıdan bağımsız biraz klipten de bahsedebilir misin?

• Bu projede çalıştığım yönetmen ve ekip çok profesyoneldi. Şarkıya yakışmasını istediğim klibi çektik bence.

Ünlü rapçi Aslixan ile çalıştığını biliyoruz. Aslixan ile çalışması nasıl, kolay mı, yoksa çok mu titiz, zorluyor mu seni?

• Birlikte çalışmak keyifli, iyi anlaşıyoruz bence. Zorlamıyor çünkü, istediğim kaliteyi alıyorum kendisinden ve aynı şekilde istediği kaliteyi o da benden alıyor. İş birliği, feat veya söz yazarlığımı yapmak isteyenler çok oldu, fakat Aslixan bence bu iş’te en profesyoneli ve evet titiz diyebilirim ve aynı zamanda sorumluluk sahibi biri.

Seninle röportaj yapacağımı sosyal medyadan duyurduktan sonra Türk arkadaşlardan bana baya soru geldi. Bu onların sorusu olacak. Daha önce modellik yaptın mı?

• Hayır, bu alanda çalışmadım. Çalışmayı da düşünmüyorum.

Türkiye hakkında düşüncelerin nedir?

• Türkiye’de Halkla İlişkiler okuyorum şu anda. Evet Türkiye’yi çok seviyorum, Kardeş ülkemiz.

Türkiye’den düet yapmak istediğin isimler var mı?

• Daha bu konuyu düşünmedim ama ileride düşünebilirim belki.

Son olarak dinleyicilerine ve okuyucularımıza ne söylemek istersin?

• Hayatta hep sevdiğiniz şeylerin peşinden gidin, çünkü yaşamak için fazla zamanımız yok. İçinizden nasıl geçiyorsa öyle yapın ve hiçbir şeyden asla pişmanlık duymayın… Sevgilerle.

Röportaj: Serkan Candaş