Kanayan yaraya merhem: Boykotun gücü…
Gazze’de yükselen dumanlar, gökyüzünü karartırken, yeryüzünde de bir umut sönüyor. 7 Ekim 2023’ten bu yana 11 bin masum kadın ve çocuğun hayatını kaybettiği haberleri, insanlığın vicdanını derinden sarsıyor. İsrail’in bu saldırıları karşısında dünya genelindeki tepkiler, siyasi sınırları aşarak her bir bireyin göğsünde bir yangın başlatıyor. Türkiye’de de bu yangın, halkın düzenlediği protestolarla alevleniyor. Ancak bu protestoların ötesinde, daha etkili bir silah var elimizde: Boykot.
Boykot, sadece bir tepki değil, aynı zamanda bir direniş biçimi. İsrail ürünlerine yönelik boykot, bizlerin, uzaktan bakıp ah çekmek yerine, bir adım atabileceğimizin ispatı. İsrail ekonomisi üzerinde yaratacağı olası etki, birçok kişinin göz ardı ettiği bir güç. Bu boykot, bir yandan İsrail’e ekonomik bir mesaj gönderirken, diğer yandan da küresel adaletsizliğe karşı sesimizi yükseltmemizin en barışçıl yolu.
Düşünün ki, Starbucks, McDonald’s, Burger King gibi global şirketler, ya açıkça İsrail ordusuna desteklerini ilan ediyor ya da onlara sınırsız ve ücretsiz gıda desteği sağlıyor. Bu şirketlerin ürünlerini tüketmek, dolaylı yoldan bu saldırılara ortak olmak anlamına geliyor. Oysa her bir TL, her bir dolar, boykot ederek, bu şirketlerin ciro kaybına sebep olabilir ve onları, insanlık dışı politikaları desteklemekten vazgeçmeye itebilir.
Bir insan olarak, bir Müslüman olarak ve bir gazeteci olarak sesleniyorum; tepkimizi sadece sözde bırakmayalım. Boykot, birleşmiş bir vicdanın, sessiz çığlığıdır. Bu çığlık, Gazze’nin üzerine yağan bombaların gölgesinde, çaresizliğe karşı atılabilecek en güçlü adımdır. Bir bardak kahvenin, bir hamburgerin ötesinde, insanlığın, adaletin yanında yer almayı seçin. Çünkü unutmayın, her tercih bir oy, her alışveriş bir tutumdur.
Ve hatırlatmalıyım ki, boykot sadece bir protesto yöntemi değil, aynı zamanda vicdanımızın bir yansımasıdır. İsrail mallarına yapılan her boykot, Gazze’de yitip giden hayatlara, dünyanın her yerindeki hür vicdanlardan bir saygı duruşudur. Sözlerimiz, eylemlerimize dönüşsün; boykot, adalet için, insanlık için bir adım olsun. Biz, kalemlerimiz ve vicdanlarımızla, zalimlere en güçlü cevabı verebiliriz. İnsanlığın sesini yükseltme zamanı şimdi.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.