CHP’li Ömer Fethi Gürer, Türkiye’de arz açığı bulunan ürünlerin arasında ‘şeker’ olmamasına rağmen Hindistan, Tayland ve Fas’tan şeker ithal edildiğini ifade ederek iktidarın ekonomi politikalarına tepki gösterdi…
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer; Hindistan, Tayland ve Fas’tan gemilerle yalnız Mersin limanı üzerinden şeker ithal edildiğini açıkladı.
Gürer, “Mersin limanına Fas’tan 10 bin 550 ton daha şeker geldi. Son iki ayda 80 bin tonun üzerinde şeker yalnızca Mersin limanından ülkemize giriş yaptı. Hindistan’dan Tayland’dan ve son olarak da Fas’tan şeker ithal ettik. Türkiye’de arz açığı bulunan 21 ürün içinde şeker yoktu” dedi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye’de arz açığı bulunan ürünlerin arasında ‘şeker’ olmamasına rağmen Hindistan, Tayland ve Fas’tan şeker ithal edildiğini bildirdi. Gürer, konuya ilişkin şöyle konuştu:
“Ülkemizde şeker pancarında kampanya dönemi başladı. Aralık ayına kadar kampanya devam edecek. Sözleşmeli üretim yapan çiftçilerimiz de anlaşma yaptıkları fabrikalara şeker pancarını teslim edecekler. Şeker pancarı için ton fiyatı 1400 lira, alım fiyatı olarak açıklandı. Ayrıca pancar üretim kotasını tamamlayan üreticiye de ton başına 50 liralık bir prim desteği vereceği duyuruldu. Çiftçilerimizin beklentisi 1700 lira civarında bir taban fiyatıydı. Bu gerçekleşmedi, çiftçi bu açıdan mutlu değil. Bu arada ithalatta şekerde durmuyor. Son olarak Mersin limanına Fas’tan 10 bin 550 ton daha şeker geldi. Son iki ayda 80 bin tonun üzerinde şeker yalnızca Mersin limanından ülkemize giriş yaptı. Hindistan’dan Tayland’dan ve son olarak da Fas’tan şeker ithal ettik. Türkiye’de arz açığı bulunan 21 ürün içinde şeker yoktu, ithal edilmesini gerektirecek rakamlara baktığımız zaman görünmüyor.
Çünkü, ülkemizde geçen yıl 2 milyon 500 bin ton şeker elde edildi. Bir yıl öncesinden de 400 bin ton devir vardı. Böylece 2 milyon 900 bin ton ile 2022 yılına ülkemizde şeker stoklara girmiş oldu. Bu süreçte Türkiye’nin tüketimi yıllık 2 milyon 700 bin ton düşünüldüğünde 200 bin ton da fazlamız vardı. Ancak özelleştirilen fabrikaların fiyatlarının müdahale etme yetkisi ile yapılan anlaşmaların da iktidarın elinden alınmış olduğu için şeker fabrikalarının özelleşenlerinin fiyat artışı karşısında iktidar, tedbir olarak ithalatı gündeme aldı. 400 bin ton şeker ithal edilebileceğini açıkladı. Böylece şeker fiyatlarının düşeceğini varsaydı. Türkiye’nin 200 bin ton fazlası olmasına rağmen ithalatın kapısı aralandı.
Ülkemizde son bir yılda çiftçi sayısı yalnızca şeker pancarında 20 bin civarında düşmüş bulunuyor. Çiftçinin şeker pancarı ekmede istekliliği giderek düşüyor. Çünkü para kazanamıyor. Bunun yanında tüketici de pahalı ürün alıyor, bir yıl öncesi 1 lira 70 kuruş olan toz şeker, kamuda 17 lira 50 kuruşa kilosu çıkarken; özel sektör fabrikaları kilosunu 30 liraya kadar şekerin çıkardılar. Bu süreçteki şeker fiyatlarındaki artışları devam edecek görünüyor. Satışta sanayici malul ürün üretenler bu nedenle ciddi sıkıntı içindeler.
Fiyatlarına zam yapsalar da bu kez tüketicinin alım olanağı sınırlı olduğu için satışları düşüyor. Çözüm ithal şekerde aranıyor. İthal şekerde de bu süreç, önlenemez. Olması gereken özelleştirilen fabrikaların fiyatlarına da siyasi iktidarın müdahale edeceği düzenlemeleri sağlamaları ve bu fabrikalar süreç içinde tekrar kamulaştırılmalıdır. 21 ürün de arz açığı olan ürünlerimiz şeker de sorun yaşamazken şekerde de ithalatçı bir konuma getirildi. Fas’tan, Taylan’dan, Hindistan’dan şeker aldığı bir duruma düşürüldü. Bu sürdürülebilir bir durum değil; şeker pancarı çiftçisini desteklenir ve üretimimiz de yeterli olduğu için eğer özel sektör fiyatları kontrol altına aldırılabilirse yurt dışından ithal şekere ihtiyaç kalmaz. Aksi takdirde önümüzdeki süreçte şeker fiyatlarındaki artış devam eder, üretici kazanmaz, tüketici daha pahalı ürün alır.”
ANKA
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.