İntegral Kamuoyu Araştırma Genel Koordinatörü Ümit Yaldız, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi için yaptıkları anketin sonuçlarını paylaştı. Ana muhalefet için yarışın zorlu geçeceğini dile getiren Yaldız, iktidar partisinin kazanmaya hiç bu kadar yaklaşmadığını söyledi…
31 Mart 2024’te düzenlenecek yerel seçimler öncesi CHP tarafında adayı en çok tartışılan illerden biri de İzmir oldu.
Mevcut durumda Karşıyaka Belediye Başkanı olarak görev yapan Cemil Tugay’ın bir dönem ‘beşli çete’ neferlerinden biri olarak anılan Mehmet Cengiz’le iş yapması, kamuoyunda halen gündemde. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e haksızlık yapıldığını düşünenlerin sayısı da azımsanamayacak oranda.
İntegral Kamuoyu Araştırma Şirketi, 6-12 Şubat tarihleri arasında İzmir’de anket çalışması gerçekleştirdi. İzmir’in 16 ilçesinde toplam bin 648 katılımcı ile telefonla görüşme yöntemiyle gerçekleştirilen araştırmada 2022 TÜİK verilerini esas alındı.
İntegral Kamuoyu Araştırma Genel Koordinatörü gazeteci Ümit Yaldız, Sonuçları Gazete Duvar’dan Nuray Pehlivan’a değerlendirdi
– Genelde İzmir seçmeni, özelde ise CHP seçmeni, Cemil Tugay’ın Büyükşehir adaylığına nasıl bakıyor? Tugay’ın doğru aday olduğu konusunda muhalif seçmende bir mutabakat oluştu mu?
Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı kentte fazladan bir heyecan yaratmadı. Hatta siyasal çevrelerin bir bölümü için Tugay’ın adaylığı ‘malumun ilanı’ idi. Zira Tugay’ın adaylığı Karşıyaka’daki başarılardan çok, değişim kurultayındaki oy tercihine bağlandı. Kentte görev yaptığı dönem boyunca siyasi bir aktör olarak dikkat çekmeyen Tugay, süreç boyunca yapılan anketlerde de kayda değer bir başarı sağlayamadı.
Tüm bu sebeplerle 6 Şubat’ta başlattığımız araştırmada Cemil Tugay’ın adaylığını onaylayanların oranı yüzde 26’da kalırken, onaylamayanların oranı yüzde 49’u buluyor.
İki İzmirliden birinin CHP için doğru aday olmadığını düşündüğü Tugay’ı, CHP seçmeninin de ancak yüzde 36’sı doğru aday olarak kabul ediyor. Araştırmanın CHP’deki adaylık tartışmalarının yoğun olduğu dönemde yapılması bu olumsuz tabloda rol oynasa da, kentsel ve siyasal onayın başlangıç noktası açısından bu verilerin önemli olduğunu düşünüyorum
‘CUMHUR İTTİFAKI İZMİR’İ KAZANMAYA HİÇ BU KADAR YAKLAŞMAMIŞTI’
– AK Parti adayı Hamza Dağ’ın oy havuzunu genişletmeye çalışmak için İzmir ile uyumlu bir kampanya yürütmeye çalıştığına tanık oluyoruz. İçkili mekanları dolaşıyor, afişlerinde logo kullanmıyor, konuşmalarında Atatürk vurgusu yapıyor… Dağ’ın hem Cumhur İttifakı tabanında hem de muhalif seçmen nezdinde nasıl algılandığına dair bir bulgunuz var mı? En önemlisi de bu kez Cumhur İttifakı İzmir’i kazanabilir mi?
Soruya Hamza Dağ’ı bir parça anlatarak başlamak gerekiyor. Her şeyden önce Egeli bir profil Hamza Dağ… Kütahya, Balıkesir, Manisa ile memleket ilişkisi kurabilen İzmir’de, 2008’den bu yana kesintisiz üst düzey siyaset yapan bir siyasetçi. 2008’de partisinin Gençlik Kolları İzmir İl Başkanlığından başladığı İzmir siyasetini, 2011’de başladığı milletvekilliği ile 14 Mayıs’a kadar sürdürdü. Erdoğan’ın A takımında Ar-Ge ve Medya Tanıtımdan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak uzun yıllardır görev yapıyor.
Kentin çeperlerine yerleşen Egelilerden… Erdoğan’ın İzmir’i kazanmak için ‘daha İzmir’in merkezine hitap edecek’ birini tercih etmesi beklenirken, o, parti içinde başlattığı adaylık mücadelesinde ipi göğüslemeyi başardı. Adaylık için zihnî hazırlığının tam olduğunu sorunuzda yer alan hamleleri peş peşe yapmasından da anlıyoruz. Tabii ki oy havuzunu genişletmek, rakip cephedeki yorgunluk, bıkkınlık, iç kargaşa durumundan da faydalanmayı isteyecektir. Rakibine göre başlangıçta daha yüksek tanınması kadar, yönetici özelliği daha yüksek bir profil olarak algılanması bu aşamada onun avantajı gibi görünüyor. Eğer yarış partilerden bağımsız olarak Hamza Dağ ile Cemil Tugay arasında yapılsa, seçimi kazanmasının fazlasıyla mümkün olduğu şubat araştırmasının sonuçlarına yansıyor.
İzmir halkı bu aşamada uzun süredir tanıdığı Hamza Dağ’ın kenti Cemil Tugay’dan daha iyi yöneteceği konusunda hemfikir. Cumhur İttifakı cephesinde yüzde 80’lerin üzerinde başlangıç onayına sahip olan Dağ, muhalif seçmenin de yüzde 30-35’inden onay almış görünüyor.
Cumhur İttifakı’nın kazanma olasılığına gelince; Cumhur İttifakı İzmir’i kazanmaya hiç bu kadar yaklaşmamıştı. Dahası, bunun mümkün olma ihtimali oransal açıdan hiç bu kadar yüksek ölçülmemişti. Bu soruyu İzmir halkına yönelttiğimizde yüzde 42’lik bir kesimin bu ihtimali ‘oldukça uzak’ gördüğünü tespit ettik. Ama yüzde 50’yi bulan bir kitlenin ise çoğunluğunun cevabı ‘belki’ de olsa, bu, ihtimali çok da uzak görmediğini anlatıyor. Bu ihtimal dış ilçeler ve kenar mahallelerde ortalamanın üzerinde ölçülse de, merkezde de azımsanmayacak bir kesimin 25 yıl sonra bu ihtimale şans verdiği görülüyor
‘CEMİL TUGAY BURUN FARKIYLA ÖNDE’
Peki, seçmene Cumhur İttifakı adayı Hamza Dağ ile CHP adayı Cemil Tugay arasında bir tercih yapmaları sorulduğunda nasıl bir sonuçla karşı karşıya kalıyoruz?
Seçmene herhangi bir tercih sunulmadan 31 Mart seçimlerindeki parti ve aday tercihleri sorulduğunda Tugay’ın burun farkıyla önde olduğu görülürken, ‘Tugay ile Dağ’ arasında tercih yapmaları gerektiğinde Dağ’ın yüzde 42-39 önde olduğunu görüyoruz
Yanıtların çapraz analizinde Cumhur İttifakı seçmenlerinin tamamına yakınının Dağ’dan yana tercihte bulunduğu gözlenirken, CHP, DEM, İYİ Parti gibi muhalif partili seçmende Tugay yanıtının yüzde 48-49 bandında kaldığını görüyoruz. Gerek araştırmanın CHP’deki aday bazlı tartışmanın yoğun olduğu dönemde yapılması, gerekse CHP adayının muhalefet cephesinde kabul görme oranının düşüklüğü böylesine bir tablonun sebebi olarak düşünülebilir
Önemli olan muhalif seçmende Dağ’ın ikili tercihte aldığı oy oranının yüzde 18 ile 28 arasında olması… Dağ’ın yönetici özelliğinin güçlü olması, İzmir’e uygun bir kampanya süreci yönetmesinin dışında muhalefet cephesindeki iç tartışmalar ve bölünmüşlüğün bu durumun sebebi olduğu anlaşılıyor.
‘CHP İZMİR’DE KİMİ ADAY GÖSTERMELİYDİ SORUSUNUN YANITI: SOYER’
– Soyer’in aday gösterilmemesi konusunda İzmir seçmeni ne düşünüyor? Soyer’in pasif tepkisi ve mevcut ilçe belediye başkanlarının itirazları birlikte düşünüldüğünde bu durum CHP’yi seçimlerde nasıl etkileyecek? Cemil Tugay seçimiyle Tunç Soyer arasındaki seçmenin tercih farkı ne kadar görünüyor?
İzmir’de Başkan Soyer’in aday gösterilmemesinden daha çok partisi tarafından ona yapılan muamele tartışıldı. Kurultaydan sonra ‘ödül-ceza yok’ diyerek kendisine oy vermeyenleri umutlandıran Özgür Özel, gün aşırı ‘İzmir’de memnuniyet anketleri yapacağız’ diyerek Soyer’i başarısız başkanlar listesine yazdırdı.
Ulusal gündemin merkezine oturtulan İzmir’de partisi tarafından yıpratılan Soyer, bir süre sonra özellikle de ortaya çıkan aday listesinin ardından siyasi mağdura dönüştü. Son araştırmamızda Soyer’in aday yapılmamasını kentteki memnuniyetsizlikten çok, kurultaydaki tavrına bağlayan kararı siyasi ve yanlış bulan yüzde 20’ye yakın bir kitlenin varlığını tespit ettik. Hatta CHP seçmeninde içinde bu oran yüzde 30’u buluyor
Hal böyleyken, sürecin sonunda küstürülen ve genel başkanının danışmanlık teklifini reddederek seçim sonrası Ankara siyaseti yapacağının sinyallerini veren Soyer’in bu süreçteki eksikliğini CHP fazlasıyla hissedeceğe benziyor. Buna aday gösterilmeyen 18 ilçe belediye başkanının tavrı ve eksikliği de eklendiğinde CHP açısından karşı karşıya kalınacak olan tablonun vahameti ortaya çıkıyor.
Son beş yılda küresel, ulusal ve yerel ölçekte deprem, pandemi, ekonomik kriz gibi büyük olumsuzluklara rağmen başta raylı sistemler olmak üzere altyapı ve tarımsal kalkınma alanlarında önemli işlere imza atan Soyer’in 5 Kasım’daki CHP kurultayındaki oy tercihi nedeniyle aday yapılmadığı düşüncesi, Cemil Tugay’ın adaylığıyla birlikte haklı bir zemine oturdu. Aday Tugay değil de bir başkası olsa konu hem Soyer hem kamuoyu tarafından bu denli büyütülmeyebilir, ödül-ceza denklemi üzerinden farklı değerlendirmeler yapılmayabilirdi.
Katılımcılara yönelttiğimiz “CHP İzmir’de kimi aday göstermeliydi?” sorusunda, yüzde 66 fikir belirtmese de bir isim söyleyen yüzde 33,1’in yüzde 64’ü Tunç Soyer’in adını verdi. Soyer yanıtı yüzde 21 ile ilk sırada gelse de CHP seçmeninde bu yanıt yüzde 28’leri buluyor.
Bu soruda, aday gösterilen Cemil Tugay’ın yüzde 4,2 gibi bir oranla Soyer yanıtından neredeyse 5 kat daha az ifade edilmiş olması, iki siyasi aktörün kentteki karşılıklarını anlamak açısından da önemli. Üstelik araştırmanın saha çalışması başladığında Tugay CHP’nin 7 günlük adayıydı. Sonuçlar Tugay’ın kent genelinde adaylığının kabulünün zaman alacağını ortaya koyuyor.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.