CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis’in tatile girmesinin ardından her salı günü bir ilde grup toplantısı yapmayı kararlaştırdı. Bu hafta Edirne’de konuşan Kılıçdaroğlu’nun satırbaşları şöyle:

“MAZOTTA, GÜBREDE, İLAÇTA, TOHUMDA SIKINTI VAR”

“Bugün bir ayçiçeği tarlasına gittik, çiftçilerle buluştuk, dertlerini kısmen de olsa onların ağızlarından dinledik. Eğer bir sorunu çözmek istiyorsan, niyetin varsa sorunu yaşayanı dinleyeceksin. Nedir bu insanın derdi? Derdini anlatsın sonra biz çözüm üretelim. Evet sorun çok.

Mazotta, gübrede, ilaçta, tohumda sıkıntı var diyorlar. Ürünü ektik tamam şimdi satacağız ya zarar edersek diyorlar. Söyledim, ayçiçeğinin tonunu 16 bin liradan almak zorundadır mevcut iktidar. Bu fiyat benim bulduğum bir fiyat değil, maliyetlerin ortaya çıkardığı bir fiyat. Ve çiftçinin önümüzdeki yıl üretim yapabilmesi için 16 liraya ihtiyacı var. Eğer alabilirse önümüzdeki yıl rahat bir şekilde ekecek.”

“ÇİFTÇİYE KDV’SİZ ÖTV’SİZ KIRMIZI MAZOT VERECEĞİZ”

“Pandemiden sonra tarımın bir stratejik sektör olduğunu bütün dünya öğrendi. Hepimiz öğrendik. Acaba bizi yönetenler tarımın stratejik sektör olduğunu öğrenebildiler mi? Orada kocaman bir soru işaretimiz var. Erdoğan iktidarları döneminde 34.5 milyar dolar ayçiçeği ve benzeri ürünlerin ithalatına para verildi. Bu rakam küçük bir rakam değil. O paranın yarısını verseniz bizim çiftçimize emin olun sadece Türkiye değil bütün Avrupa’yı besler.

Trakya topraklarının bölündüğünü de biliyorum. Büyük bazı firmaların geniş alanlar satın aldığını da biliyorum. Bu konuda da kaygılar var. Bu bereketli toprakların sanayiye dönüşmemesi lazım. Bu topraklar bizi besleyen topraklar, tarım için korunması lazım.

Akaryakıta zam geldi. Şehirde yaşıyorsanız arabanızı kullanmazsınız. Otobüse, metroya binersiniz. Çiftçi ne yapacak? Tarlaya metroyla mı gidecek? Tarlaya belediye otobüsüyle mi gidecek? Traktörle gidecek. Ona mazotu indirimli vereceksin. KDV’siz ÖTV’siz. Bu konuda Bay Kemal’in sözü var. Açık ve net söylüyorum iktidarımızda çiftçiye mazotu KDV’siz ÖTV’siz kırmızı mazot vereceğiz.”

“GAZİANTEP’TE CANLI HAYVAN ÜRETİCİLERİ PERİŞAN VAZİYETTE”

“Gaziantep’te canlı hayvan üreticileri perişan vaziyette. Bunlar mallarını satamıyorlar. Hayvanlar belli bir kiloya gelmiş bu saatten sonra onların beslenmeleri onlara kilo aldırmıyorlar. Normalde bunların kesime gitmesi lazım. Kesime gitmesi için belli bir bedel ödenmesi lazım, o bedel ödenmiyor.

Üretici zarar ediyorum diyor. Beslemesem canlı diyor. Otoyolu kestiler seslerini duyurmak için. Vali kızdı. Diğerleri kızdı. Davet ettiler kendilerini, kızdılar. Çözün sorunu çözün. Eğer bıçak kemiğe dayanmışsa Antepli besici de üretici de kızmak, bağırmak, hak aramak zorundadır. Hakkını aramayıp ne yapacak bu insan?”

“BARİ BİR İSRAF GENELGESİ ÇIKAR”

“Bizim saraylar merakımız yok. Beyefendiye tahsis edilen 10 tane saray var. Biz, ülkemizi mütevazı Çankaya’dan yönetmek isteriz. Bizim hedefimiz şu, defalarca söyledim. Erdoğan’a da söyledim. İsraf haramdır kardeşim ya, israf yapma. Bari bir israf genelgesi çıkar. 10-13 tane uçağın var. Yetmiyor mu 1 uçak sana? Hiçbir Osmanlı padişahına nasip olmamış kadar sarayın var. Ne yapacaksın bu sarayları? Düzelteceğiz.

Şu anda çoklu organ yetmezliği ile karşı karşıyayız. TBMM’ye bakın. Milletvekillerinin büyük bir kısmı milletin değil, sarayın vekili. Saraydan beslenen ve saraydan talimat alıp el kaldırıp indiren insanlar yani bir kişiden talimat alanlar milletin sözcüsü, milletin sesi olamazlar. ”

“NEREYE ÜYE OLURSAN OL SEN YARGIÇLIK YAPAMAZSIN”

“Yargıya bakın. Sarayın talimatını dinleyen savcı hemen alınır süratle Yargıtay üyesi yapılır. Bir tek Yargıtay kararının altına imzası olmadan AYM’ye üye seçilir. Ve Bay Kemal de bunu yiyecek. Yemezler. Yargıtay’da o kadar çalışan yargıç var ve onların her birisinin imza attığı kararlar var.

Bu kadar yargıç varken yıllardır orada çalışırken birisi paraşütle gelecek niçin? Sezgin Baran Korkmaz’ı talimatla serbest bıraktılar ya onların ödüllendirilmesi lazım. Beyefendiye Yargıtay üyeliğini teklif etmişler, ‘ben Anayasa Mahkemesi’ne üye olmak istiyorum’. Nereye üye olursan ol sen yargıçlık yapamazsın. Yargıç vicdanıyla karar veren kişidir. Eğer yargıç birilerinin kararıyla bir koltuğa gelmişse yargıçlık yapamaz. Yargının içinde bulunduğu durumu hepimizin görmesi lazım.”

“BEŞLİ ÇETELER MALI GÖTÜRÜYOR, GÖREVLENDİRSENE DDK’YI”

“Yürütme dediğimiz. KPSS bunun en basit örneğidir. Olay bu kadar büyümese derhal kapatacaklardı. Ama olay büyüdü kapatamıyorlar. Efendim Devlet Denetleme Kurulu’nu (DDK) harekete geçirdik. Dünyanın yolsuzluğu var, beşli çeteler malı götürüyor. Görevlendirsene Devlet Denetleme Kurulu’nu. Görevlendiremez oraya, kendisi de bir parçası çünkü.”

“NEYİ NASIL YAPACAĞIMIZI ÇOK İYİ BİLİYORUZ”

“Bizim yapacak çok işimiz var. Ama şundan emin olmanızı isterim, neyi nasıl yapacağımızı çok iyi biliyoruz. 6 lider de çok iyi biliyor. Bütün mesele bunun zamanlaması. Bununla ilgili çalışmayı da yapıyoruz. 6 parti kendi içinde bu çalışmayı yapıyor ve bir olgunluğa ulaştıktan sonra bunu da kamuoyuyla paylaşacağız. Biz ülkemizi seviyoruz. 6 farklı siyasi partiyiz ama hepimiz bu ülkenin demokratikleşmesini savunuyoruz.”

“SEN KİM BİZİM MİLLİYETÇİLİĞİMİZİ TARTMAK KİM?”

“Türkiye’nin itibarı büyük ölçüde zedelendi. Düne kadar hakaret ettikleri kişilerin kapısına gittiler, dilenci gibi el, avuç açtılar. Biz Milli Kurtuluş Savaşı’nda bile el, avuç açmadık. El, avuç açanlar birilerine yalvaranlar, ‘ne olursun biraz dolar ver iktidarımı koruyayım’ diyenler, kendilerini bir de dünya lideri olarak tanıtıyorlar. Karikatür gibi bir şey. Bütün bu gerçekleri bilerek hareket etmek zorundayız.

İktidar olduğumuzda göreceksiniz Cumhuriyet döneminde kaybettiğimiz bir yer var, Süleyman Şah Türbesi’nin bulunduğu yer. Onlar kendilerini kahraman ilan ediyorlar ya. Toprağını terk eden adamı kahraman ilan ettiler.

Akıl tutulması var. O türbeyi yerine götüreceğiz, şanlı bayrağımızı da oraya dikeceğiz. Bahçeli ne diyor bunun için? Bana kızıyor. Bizim milliyetçiliğimizi öğrenmek istiyorlarsa rahmetli Ecevit’e bakacaklar. Kıbrıs’a, Akdeniz’in sularına bakacaklar. Sen kim bizim milliyetçiliğimizi tartmak kim?”