Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde bir köpek tarafından ısırılan ve kuduzdan hayatını kaybeden Mustafa Erçetin, dün gözyaşları içinde ağıtlarla Göldüzü Köyü’nde toprağa verildi. 10 yaşındaki oğlunu toprağa veren baba Murat Erçetin konuştu…
Bitlis’in Adilcevaz ilçesine bağlı Göldüzü Köyü’nde dün ağıtlar, feryatlar 10 yaşındaki Mustafa Erçetin’in için yükseldi.
Eylül ayının ortasında bir sokak köpeği tarafından ısırılan ve kolundaki kaşıntıyla birlikte annesi tarafından Adilcevaz’da hastaneye götürülen Mustafa, Ankara’ya sevk edildi.
Ankara’da, 21 Ekim’de Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne geldiğinde kuduz virüsünün beyine ve omuriliğe ulaştığı öğrenilen Mustafa’da hastalığın belirtileri maalesef kendisini göstermeye başlamıştı. Bilinç değişikliği, su korkusu, mantıksız konuşma, aşırı korku ve endişeli görünüm tespit edilmesi kötü sürecin başlangıcı oldu. 19 gün yoğun bakımda kalan Mustafa, önceki gün hayatını kaybetti.
Ankara’dan uçakla Muş’a götürülen Mustafa’nın cenazesi dün, sokaklarında koşup top oynadığı köyünde toprağa verildi. Yürekleri yakan ağıtların yükseldiği cenazede annesi, babası, geride kalan 4 kardeşi, akrabaları, tüm köy gözyaşına boğuldu.
Ailesinin geçimini gurbette inşaat işlerinde çalışıp sıva işi yaparak karşılayan baba Murat Ertekin, 10 yaşındaki oğlunu toprağa vermenin ağırlığını taşıdı. Baba Ertekin, Habertürk’ten Alper Uruş’a oğlunun hayallerini anlattı.
“Mustafa’yı ben çok seviyordum. Gurbette ekmeğimizi kovalarken telefonla evi arayıp onunla görüştüğümüzde, ağlayıp istediği bir şeyi söylediğinde annesine, ‘Ağlatmayın ne istiyorsa yapın’ derdim. Çok başarılıydı, dersleri iyiydi. Mustafa öğretmen olmak istiyordu. Arabalara çok meraklıydı. Lüks arabalara özellikle. Çok güzel bir çocuktu. Traktör sürmeyi çok severdi. Bana, ‘Baba sana çok lüks araba alacağım’ derdi. Anne babalar çocuklarına çok dikkat etsinler.
Futbol oynamayı da çok severdi. Benim gibi Fenerbahçe’yi tutardı. Tatlı, kek ve meyve suyu en çok sevdiği şeyler arasındaydı. Ben şunu da söylüyorum. Anne, babalar elbette çocuğunu sever. Ama ben çok fazla sevdim Mustafa’yı. Allah, ‘Onu yaratan benim. Benim kadar kulumu sevebilir misin’ dedi bize.
Mustafa ile aynı gün değil ama aynı günlerde ısırıldığı haberi çıkan tedavi edilen ve taburcu olan bir arkadaşı vardı. Taziyeye geldiler ailece bizimle birlikte onlar da ağladı. Herkes çocuğuna çok dikkat etsin. Ben Mustafa’yı çok seviyordum.”
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.