Öncelikle okuyucularımızın seni daha yakından tanıması için, Səmra Huseynova kimdir? Kısaca kendinden bahseder misin?
- Merhaba, ben Səmra Huseynova, mankenim ve Miss Azerbiajan 2019 kraliçesi oldum. Azerbaycan Bakü’de yaşıyorum. Sıcak kanlı ve samimi biriyim. Hayatta neysem sosyal medyada da öyleyim, ikili karakter taşımıyorum.
2019 yılında Bakü’de düzenlenen ‘Miss Azerbaycan’ yarışmasında birinci oldun. Yarışmaya katılmayı nasıl karar verdin?
- Yarışmaya ikinci kez katılmıştım ve ben seçildim, kaybetmeyi sevmem zaten. Kaybedersem geri dönüp kazanmasını da bilirim.
Yarışmaya katılmadan önce neler yapıyordun?
- Hep mankenlik ve oyunculuk yaptım ve zaten oyunculuk üniversitesini bitirmişim.
‘Miss Azerbaycan’ yarışmasında birinci olduktan sonra hayatında olumlu ya da olumsuz ne gibi değişiklikler oldu?
- Kesinlikle daha çok tanındım, tabii bir de özgüvenim arttı ve böylece işlerde de daha başarılı oluyorsun.
Model olma hayalin çocukluktan beri var mıydı? Yoksa biranda mı karar verdin?
- Okulda çok zayıf ve zariftim, herkes “sen kesinlikle manken olacaksın, bunun için doğmuşsun” falan diyordu, ben de daha çok takip etmeye başladım modayı. 9. sınıftayken karar verdim.
Instagram’da 170 binin üzerinde takipçin var, takipçilerinle iletişimin nasıl, onlarla neler paylaşıyorsun?
- Gizli saklım olmadığı için her şeyi paylaşmayı seviyorum, tabii özel hayatımı değil. Samimiyeti severim, insanlar beni bir karede tanısın isterim.
Oyunculuk teklifleri geliyor mu, hiç oyunculuk deneyimin oldu mu?
- Bakü’de oyunculuk yaptım. Türkiye’de çekilen ve yayınlanan ‘Muhteşem Yüzyıl” için davet almıştım, lakin gelemedim çekimlere, sağlığımla ilgili bir problem yaşadım, kısmet ne zamansa olur.
Bu kadar Fit olmayı nasıl başarıyorsun, sporla aran nasıl?
- Spor debilde, daha çok yemeğime dikkat ediyorum. Anoreksi hastalığı geçirdim, çok zor bir hastalık. Çok sık bisiklet sürerim.
Türkiye’ye hiç geldin mi? Türkiye’de sektör sence nasıl?
- Bu sektör Türkiye’de büyük ve çok güzel, çok gelişmiş. Diziler uluslararası platformlarda, Rusya, İspanya ve dünyanın her yerinde yayınlanıyor, gurur verici bir şey kardeş ülkemizin böyle sanat sektörü olması.
Türkiye’den mankenlik teklifi aldın mı? Türkiye’de kiminle veya kimlerle çalışmak istersin?
- Aldım evet, daha düşünmedim, çünkü beklediğim teklifi daha almadım, yani en yükseklerde olmak benim niyetim. Ya büyük lokma ya da açlık, Arslan burcuyum ben.
En beğendiğin manken-modeller kimler?
- Türkiye’de Cansu Dere aşığıyım ben, çok severim kendisini, soğukkanlı bir kadın, çok karakterli. Serenay Sarıkaya’yı da çok severim, o da çok karakterli biri. Kendal Emily Rawtojski’yi de takip eder ve severim.
Hedeflerin ve hayallerin var mı, varsa neler?
- Hayal kurmayı sevmem, istediğim varsa almasını bilirim, bana aitse benim olur. Hedefler hiç zaman koymadım önüme. Çünkü Ruslarda şöyle bir kelime var “Tanrını güldürmek istiyorsan planlarını anlat” o yüzden hayatımı sadece bugün için planlarım.
LGBT aktivisti olduğunu biliyorum, Azerbaycan’da LGBT bireylerine bakış açısı nasıl?
- Ben insanları çok severim; ne cinselliğini, ne kim olduğuna bakmam. Gaymiş, Lezbiyenmiş kimseye farklı görmem. Zaten şimdi dünya insanları daha çok sevdirmek için uğraşıyor, tüm dünyada farkındalık arttı.. Baksanıza Khaby Lame siyahi, lakin ne kadar fazla kişi onu seviyor. İnsan olmak gerekir. İnsansan eğer; cinsiyetin, rengin, dilin fark etmez.
Ailen ile aran nasıl, seni destekliyorlar mı?
- Ailemle aram çok çok iyi. Zaten ailemle yaşıyorum, ben üzüldüğümde, mutlu olduğumda ailem yanımdadır. Bazen o kadar tepki alıyorum ki sosyal medyadan gözümün yaşını silen ailemdir.
Birazda özel hayatından bahsedelim. Aşk hayatınız nasıl, sevgiliniz var mı?
Aşk ben de yok, aşıkta olmadım. Kendimi o kadar çok seviyorum ki, başkasına vaktim yok, başımı kaldırıp bakmaya da gerek yok.
Cesur pozlar veriyorsun, sevgilin karşı çıkarsa bu tarz pozlar vermene, tepkin nasıl olur?
- Sevgide kimse fedakârlık yapmazsa bu ask değildir benim için. O yüzden zaten kimseyi sevemedim. İnsanlar kendi istediklerini kabul ettirmek, birilerini elde etmek için bu şeyin adına sevgi diyorlar. Fakat, sevgi fedakarlık ister, o yüzden bu durumu hiç düşünmedim, belki sevsem düşünürüm ama şu an uzak bana bu.
Bu tür cesur pozlar verirken zorlanıyor musun?
- Hayır zorlanmıyorum, ben aslında kendimi yaşıyorum verdiğim her pozda, o yüzden başarılı işler ortaya çıkıyor. Daha çok ruhumu ortaya koymayı severim, cansız değil de canlı olmalı her fotoğraf, her poz.
Ne tür film, müzik ve kitaplar senin tarzını yansıtıyor?
Thriller, psikoloji çok severim. Kitap, Paul Coelho, Robin Sharm, Robert Kiyosaki
Manken-model olmak isteyenlere tavsiyelerin nelerdir?
- Manken sonradan olmuyorsun bence, doğuyorsun. Yapınla, zariflikle, zarafetle, bakışla başlıyor.
Birçok kişi seninle ilgili Azerbaycan’dan bana mesaj attı Instagram’dan, seni çok seviyorlar ve sana çok güveniyorlar, bunu nasıl başardın?
- Sadece kendim oldum, rol yapmadım ve çok sevildim.
Son olarak okuyucularımıza, takipçilerine ve sevenlerine ne söylemek istersin?
- Sadece kendiniz olun, basaklarını düşünmeyin, unutmayın sizin dünyanızda bir tek siz varsınız, ne istiyorsanız almasını başarın. Kaybederseniz geri çekilmeyin, geri adım atmayın, daha da güç toparlayın ve başarın! Ayrıca, Türkiye’yi çok seviyorum, meyhaneler ve rakı çok güzel.
Röportaj: Serkan Candaş