Köşe yazarları, ‘ahmak’ kelimesini hakaret olarak niteleyen mahkeme heyetinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için verdiği 2 yıl 7 ay hapis ve siyaset yasağı cezasını yorumladı…
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, hukuk tarihine bir skandal olarak geçecek ‘ahmak’ davasında, hakimin bir önceki duruşmada “Bu sözlerin Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine değil, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya söylendiği açık” şeklindeki ifadesine rağmen 2 yıl 7 ay hapis ve siyasi yasak cezasına çarptırıldı. Karar, istinaf ve Yargıtay’da işleyecek sürecin sonunda kesinleşecek.
Birçok köşe yazarı, gelişmeyi ‘skandal’ olarak yorumladı.
Rıdvan Akar/ Gerçek Gündem: “(…) Bu kararın alınmasında dahli olanların hesabı varsa o hesabın Bağdat’tan döneceğini şimdiden görmek mümkün. Tıpkı Gül ve Arınç gibi… tıpkı ‘hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şey oldu’ diyen akla gösterilen tepki gibi…
Sn. İmamoğlu artık adaydır… 6’lı masanın ikbal kaygısı varsa onu aşacak olan ise halkın iradesi ve seçimi olacaktır.
‘İÇİMDE BİR HEYECAN FIRTINASI ESMEYE BAŞLIYOR’
Hasan Cemal/ T24: (İmamoğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in sözlerine yer verdikten sonra) (…) İçimde bir heyecan fırtınası esmeye başlıyor. Uzun zamandır içimde ilk kez umut tazeleniyor. Evet sinmeyeceğiz, evet demokrasi, hukuk ve özgürlük için direneceğiz, ve halkın oylarıyla seçim sandığından evine göndereceğiz tek adamı.”
‘AKP DÜN İKTİDARDAN DÜŞTÜ’
Yalçın Doğan/ T24: “(…) Bu karar sadece AKP’nin iktidardan düştüğünü ilan etmiyor, aynı zamanda AKP’nin İmamoğlu’ndan ne kadar korktuğunu da, ilan ediyor. 31 Mart yerel seçimlerine giderken Tayyip Erdoğan ne diyor: ‘İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder.’ 31 Mart 2019’da İstanbul’u kaybediyor. AKP dün 14 Aralık 2022’de Türkiye’yi kaybediyor Dava üç saat erteleniyor.
Karar ne olursa olsun, İmamoğlu karar saati saat 16’da insanları Büyükşehir Belediye binasının bulunduğu Saraçhane’de toplanmaya çağırıyor. ‘Ve binlerce insan Saraçhane’de toplanıyor. Muhalefet partilerinin örgütleri ve sivil toplum kuruluşları dahil olmak üzere. Saraçhane AKP’nin iktidardan düştüğünün tanığıdır.’ (…)”
Mehmet Barlas/ Sabah: Nereden bakarsanız bakın İmamoğlu açısından hiçbir yaptırımı olmayan tuhaf bir karar. Ama halkın gözünde itibarını yitirmiş başarısız bir belediye başkanı imajına sahip olan İmamoğlu’na bu karar can suyu oldu. Artık İmamoğlu’nun bu karar üzerinden bir mağduriyet edebiyatı yapacağını, Kılıçdaroğlu ile giriştiği cumhurbaşkanlığı yarışında bir koz olarak kullanacağını beklemek de sürpriz olmaz.
Abdulkadir Selvi/ Hürriyet: “Bir şiir okuduğu için Erdoğan’ın siyasi yasaklı olup hapse girmesine de Canan Kaftancıoğlu’na getirilen siyasi yasağa da karşı çıktım. Ekrem İmamoğlu’na verilen 2 yıl 7 ay hapis cezasına da getirilen siyasi yasağa da karşıyım. Doğru bulmadım. Siyasetin, mahkemelerin verdiği siyasi yasaklarla değil, seçim meydanlarında ve sandıkta şekillendirilmesi gerektiğine inanıyorum.
Siyasetin mahkemeler tarafından dizayn edilmesinden dolayı rahatsızım. Erdoğan’a yasak getirildiğinde de rahatsızdım, Ekrem İmamoğlu’na yasak getirildiğinde de rahatsızım.”
‘TELAFİSİ ZOR BİR YANLIŞ’
Mustafa Karaalioğlu/ Karar: “(…) Ekrem İmamoğlu’na verilen siyasi yasak kararı büyük bir hata, telafisi zor bir yanlıştır. Demokrasimiz ağır ve onarılması güç bir yara almıştır. Millet iradesine bir kez daha ve çok ağır bir darbe indirilmiştir.
Akıl, mantık, havsala bunu almaz, alamaz. Bilenler, görenler, duyanlar, yaşayanlar dünü asla unutulmaz… Tarih tekerrür eder ama tarihi bilmeyenler için, kendi tarihini unutanlar için tekerrür eder. Ve ayrıca, ibret alınacak olsa asla tekerrür etmez. Ne yazık ki bu ülkenin ibretten de nasibi yoktur.”
Ali Karahasanoğlu/ Yeni Akit: “Bana soracak olursanız, Türkiye standartlarında Ekrem İmamoğlu’na verilen ceza, biraz fazla… YSK üyelerine hakaretten verilen ceza doğru olsa da.. Ceza belirlenirken, alt sınırdan uzaklaşılmasının teamüllere aykırı olduğu kanaatindeyim.. Hele hele.. Son savunma için, sanık avukatlarının süre talebine karşı, ‘bir hafta sonrasına erteleme’ yerine, ‘3 saat sonrasına’ duruşmayı erteleme.. İstinaf’ta kesin bozma sebebi olacak bir kanuna aykırılık olduğu kanaatindeyim.”
‘İKTİDARIN OLASI SENARYOLARI’
Mehmet Tezkan/ Halk TV: “(…) İmamoğlu 6’lı masa tarafından cumhurbaşkanı adayı ilan edilirse önce istinaf, sonra Yargıtay verilen siyaset yasağı kararını jet hızıyla onaylar, başvuru süresi dolduğu için Erdoğan seçime tek aday olarak girer. Seçim boykot edilse de AKP’lilerin oyuyla yeniden Cumhurbaşkanı olur… Olmaz böyle şey demeyin; bu ülkede neler olmadı ki…
Veya… Ortalık yatışınca İçişleri Bakanı Soylu, 2 yıl 7 aylık hapis cezasını gerekçe göstererek İmamoğlu’nu görevden alır. Çoğunluk onlarda olduğu için Belediye Meclisi AKP’li birini başkan seçer. Böylece seçim öncesi AKP İstanbul’u ele geçirmiş olur. Hukukçular bu olasılığa karşı çıkacaklardır. Diyeceklerdir ki; görevinden kaynaklanan suç yok, bu sebepten açığa alamaz. Yalova Belediye Başkanı’nın başına gelenleri hatırlatarak itiraz eden hukukçularımıza sorarım: Hukuk devleti mi var?”
‘SOYLU NİYE CEZA ALMADI’ DİYE SORMUYORUM’
Akif Beki/ Karar: “(…) ‘Ahmak’ demek; hapis, siyaset yasağı ve haklardan men gerektiren bir suçsa… Sırf lafı, ilk söyleyene iade ettiği için İmamoğlu, artık seçime girip muhtar bile olamayacaksa… İlk söyleyen Soylu’ydu, ona niye hiç ceza ve yasak yok diye sormuyorum. İktidar, sandıkta kaybettiği İstanbul’u, yargı eliyle sandıksız geri aldı. Ama milli irade gaspı da sayılmaz.
AK Parti’ye karşı yapıldığında olur öyle şeyler. Seçimle gelenin seçimle gitmesi prensibi mi! AK Parti’nin seçimle gelen son İBB Başkanı Topbaş’tı, sandıkla mı gitmişti? Zorla istifa ettirildi. AK Parti ve Erdoğan’ın, geçmişte kendilerine yapılmasından şikayet edip de başkasına fazlasıyla yapmadığı ne kaldı? Bir bu eksikti, yargı tamamlamış oldu. (…)”
‘ŞAŞKINLIK YAŞAYACAK MI?’
Fehmi Koru: “(…) Hürriyet gazetesinin 28 Şubat günlerinde siyaseten önü kesilmek istenen Tayyip Erdoğan’la ilgili verilmiş mahkeme kararını ‘Muhtar bile olamaz’ başlığıyla duyurması ve sonradan meydana gelişmeler siyasetle ilgilenen herkesin hafızalarında taze. ‘Muhtar bile olamaz’ denilen Erdoğan sonradan muhtar olamadı, ancak önce milletvekili, ardından başbakan olabildi, şimdi ise sekiz yıldır -iki dönem- cumhurbaşkanı.
AK Partili yetkililer, konuya ‘Bağımsız yargının kararı’ diye yaklaşsalar bile -AK Parti grup başkan vekili Muhammed Emin Akbaşoğlu öyle yaklaştı- hepsinin zihinlerinde iki olay arasında kolayca kurulabilecek benzerliğin yattığı belli oluyor. Kararı veren yargıç bugünkü gazetelerde konuya bu yönüyle yaklaşılan haber ve yazıları görünce ‘Ne yaptım ben?’ şaşkınlığı yaşayacak mıdır?”
Yılmaz Özdil/ Sözcü: “Biz bu zaferi, semt semt, mahalle mahalle, sokak sokak bedel ödeyerek kazandık, canımızla kanımızla, alın terimizle kazandık. Onca kahır, onca keder, onca ızdırap… Sabır imecesiyle kazandık. Yüreğimizdeki cam kırıklarının, çektiğimiz acıların toplamıdır Ekrem İmamoğlu, 20 senedir hasret kaldığımız duyguların vücut bulmuş halidir. Ne teslim olacağız, ne teslim edeceğiz, bu defa sırf İstanbul’u değil, Türkiye’yi kazanacağız.”
Yücel Arı/ Sözcü: İmamoğlu’na kesilen 2 yıl 7 ay 15 günlük ceza istinafta ‘böyle karar mı olur’ denmez kabul edilirse, ‘tarihin sık sık tekerrür ettiği’ memleketimizde neler olacağı anlaşılmıştır sanırım. Tarih tekrar ederken şarkı değişecek sadece… ‘Bu şarkı burada bitmez’ sona ererken, ‘Her şey çok güzel olacak’ başlayacak!
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.