Gazeteci Murat Yetkin, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi İsmail Kahraman’ın sözlerine tepki gösterdi…
Gazeteci Murat Yetkin, uzun yıllar AKP’de siyaset yapan eski Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman’ın “Fetihler kutlanır. Tarihi zengin ve engin bir milletiz biz. Zaferlerle dolu bizim tarihimiz. İstanbul’un kurtuluşu 6 Ekim, kim demiş? İzmir’in kurtuluşu 9 Eylül, kim demiş? Ne münasebet. Cihan harbi bitti, müstevliler alacaklarının birkaç kat mislini aldı ve öyle gittiler, çekildiler. Kurşun sıkmadık ki. Tarihi doğru dürüst niye bilmiyoruz? Övünecek büyük bir tarihimiz varken kölelikten kurtulduğumuz tarihe niye bayram diyeceğiz?” şeklindeki sözlerine tepki gösterdi.
Kahraman’ın tarihe ‘Kanlı Pazar‘ olarak geçen olayın yaşandığı ve kendisinin de Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) Başkanı olduğu dönemdeki rolünü hatırlatan gazeteci, Yetkinreport.com ‘da yayınlanan yazısında şunları kaydetti:
“(…) Dünyaya örnek olmuş Kurtuluş Savaşımızı, Büyük Taarruzu, Sakarya’yı, Dumlupınar’ı ‘Kurşun sıkmadık ki’ diye aşağılamak için ya tarihine ve oturduğu koltuğa ihanet içinde olmak lazım, ya da ABD Altıncı Filosuna nazır namaz kıldırıp gençleri 1969 Kanlı Pazar’a kışkırtacak kadar Cumhuriyetin kazanımlarına kin beslemek. İsmail Kahraman budur.
Belki biraz da bu nedenle Türkiye’de siyasi İslamcılar onu ‘İsmail Abi’ diye el üstünde tutar. Halen Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesidir. Aynı Kurula üye Cemil Çiçek, Abdülkadir Aksu, Köksal Toptan’ın Kurtuluş Savaşımızı hiçe sayan bu gerici kindarlığa katılacağını hiç sanmıyorum.
Baksanıza, 2023 seçim yılında doğru, zamanında Kahraman’ı TBMM Başkanlığına seçtiren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dün, 29 Ağustos’ta ilk defa ‘Batı cephesi Komutanı İsmet Paşayı’ diyerek İsmet İnönü’yü de olumlu bir cümle içinde kullandığına tanık olduk.
Ama 2023 sadece seçim yılı değil; 2023 Cumhuriyetimizin 100’üncü kuruluş yıldönümü.
2024 ise Hilafetin ilgasının, Hilafet yetkilerinin TBMM’ye, yani millete devrinin 100’üncü yılı. Şimdi başında Ali Erbaş’ın bulunduğu Diyanet’ten bizlerin vergisiyle maaş alan imam Halil Konakçı’nın TBMM’nin kaldırdığı ‘o makamı geri istiyoruz’ demesi altında hangi gerici arzunun yattığı belki daha iyi anlaşılır.
Türkiye’nin 100 yıl önce Cumhuriyeti kurarken yaptığı stratejik tercihi 100 yıl sonra koruması gerekiyor. Seçim de tercih de odur aslında. Zafer de Cumhuriyet de en çok ona layık olanlarındır. (…)”
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.