Geçtiğimiz günlerde Tire’de ‘öğretmene şiddet’ başlığıyla basında gündem olup, sonrasında iki sendikanın diğerlerinin de temsilciyle katılarak ‘öğretmene şiddete hayır’ mitingine bahane edilen olayın aslında lanse edildiği gibi olmadığına değinen aile çarpıcı açıklamalarda bulundu…
Geçtiğimiz günlerde Tire İnkılap İlkokulu’nda gerçekleşen öğretmen ve veli tartışmasında birçok şey iddia edildi. Bugüne kadar öğretmen ve sendikalar konuştu. Üzerlerine çok gelindiğini belirten ve yaşananların anlatıldığı gibi olmadığını belirten Özdoğan ailesi, tüm samimiyetiyle açıklamalarda bulundu.
Özdoğan ailesi: “Asıl saldırıyı gerçekleştirenin bahse konu öğretmen olduğunu bu saldırıyı gerçekleştirebilmek adına sınıfını ve öğrencilerini terk ederek iki velinin daha bulunduğu koridorda kasıtlı olarak sadece tarafımıza yönelmiş “Burada beklemeyeceksin, sen laf anlamaz mısın, aptal mısın, öküz müsün” şeklinde hakaret dolu sözlerle sadece ve yalnızca tarafıma karşı ağır tahrikte bulunarak sözlü saldırı gerçekleştirmiş daha sonra kendisine “ağzını topla” diyerek karşılık vermem üzerine, “gel sen topla” diyerek fiziki müdahalede bulunup sandalyeyi çekmeye çalışmış, bunda başarılı olamayınca saçıma doğru hamle yapmış ve bu esnada ben sadece kendimi korumak için onun saçından tutarak kendimden uzaklaştırdım.“ dedi.
Özdoğan ailesi, olay yukarıdaki gibi cereyan etmiş olup daha sonra öğretmen hanımla olayı büyütmemek için uzlaşmışken okul idarecisi kesinlikle uzlaşma olmayacağını söyleyerek olayın büyümesine neden olmuş ve olayı kara propagandaya dönüştürdüğünü belirtti.
Yerel basının ve öğretmenin iddiasına göre; öğretmenin saçlarının ciddi bir bölümünü kaybettiği söylenmiş, ancak alınan doktor raporunda sadece bir tel saç kaybı olduğu belirtilmekte aile tarafından.
Özdoğan ailesi; “İdareler, özel eğitim öğrencilerinin gelişebilecek ani durum ve ihtiyaçları için bakıcı veya ailelerinin ani müdahalesine imkân sağlayan bekleme salonları oluşturması gerekirken Tire İnkılap İlkokulu Özel Eğitim Sınıflarının yakınında böyle bir imkân mevcut olmadığı için öğrencilerin durumuna göre biz veliler koridorda beklemekteyiz. Bahse konu öğretmenin bizim öğrencimizle bir ilişiği bulunmamasına rağmen okul idaresinin tasarrufunda olan bu konuyu işgüzarlık yaparak kendisine vazife bellemiş olması öncelikle idarenin eksikliği ve öğretmenin hatasıdır. Diğer yandan o esnada o koridorda ben yalnız değildim, benimle birlikte bir bakıcı ve bir veli daha vardı. Öğretmenin sadece beni hedef alması zaten başlı başına ayrı bir tahriktir” dedi.
Özdoğan ailesi şöyle devam etti: “Olay emniyete intikal ettiğinde olayı benimle bire bir yaşayan 3. görgü tanığı idarece ve müştekice neden gizlenmiş olabilir? Doğruları söyleyebileceğinden çekince duyulduğu için olabilir mi acaba? Olayı yaşamadığı ve okulda kendisi hiç bulunmayan öğrencisi bakıcı nezaretinde olduğu halde ilk olarak konuyu emniyete intikal ettiren, savcılığın çocuğumuzun özel durumunu göz önünde bulundurarak uzaklaştırma kararı vermemesine rağmen öğretmen tarafından değil de, bu veli tarafından karara itiraz edilmesi ve sonrasında çocuğumuzun okul değişikliği ile ilgili tarafımıza çeşitli teklifler getirilmesi bu olaya aynı velinin aşırı derece müdahale etmesi, olayın iki şahidi olmasına rağmen bu velinin bakıcısının da darp raporu alma çabası ve resmi makamlar önünde tek tanık olması, edindiğimiz bilgilerin bahse konu velinin okuldan kendi belirlediği iki öğrenciyi göndererek o sınıfı kendi öğrencisine özel sınıf yapma çabasını bizim gözlerimizin önüne sermektedir. Ancak okul idaresinin buna göz yumuyor olması idari açıdan olayın etraflıca soruşturulması gerekliliğini ortaya koymakta. Olayın Siyasi bir yanı olmamasına rağmen kara propaganda yaparak istediğini elde edemeyen bir idareci ve bir veli yalan ifadelerle olayı siyasi bir boyuta taşımaya çalışmaktadır. Bu kabul edilemez bir başka boyuttur. Bu açıklamalarımızın ihbar kabul edilerek Tire İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Tire Kaymakamlık makamınca iddialarımızın araştırılması için adli soruşturmadan bağımsız idari soruşturma başlatılması gerekmektedir.”
Ayrıca Özdoğan ailesi, olayın iki kadın arasında cereyan ettiğini, olayda erkek olmadığını, fakat yerel basında bu haberi okuyan kişilerin veliyi erkek olarak algıladığını ve haksızca linç ettiğini belirtti.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.