Prof. Dr. Selçuk Göçmen, atardamar duvarındaki şişme veya genişlemeyle gerçekleşen beyin anevrizması hakkında riskleri açıkladı.
Beyinde meydana gelen anevrizma, beyin kanamasına yol açabiliyor ve ölümcül olabiliyor.
Cumhuriyet’ten Sibel Bahçetepe’nin haberine göre; beyin ve sinir cerrahisi uzmanı Prof. Dr. Selçuk Göçmen, hastaların acil servise genellikle baş ağrısı, baş dönmesi ve kusma şikâyeti ile geldiğini anımsatarak “Hastalar, hayatlarında yaşadıkları en şiddetli baş ağrısı olduğunu ifade ederler. Bu ameliyatlardan sonra en büyük sıkıntı, damarların büzüşmesi sonucu beynin beslenmesinin bozulması oluyor. Bu da halk arasında inme diye bilinen klinik ağır tabloya yol açabiliyor” dedi. Anevrizma nedeniyle beyin kanaması geçiren hastalardan biri olan Erdal Poraz (42), “10 saat süren bir ameliyat geçirdim, çok şükür atlattım” diyerek yaşadıklarını anlattı.
Anevrizma, beyinde genellikle büyük atardamarların dallanma noktalarında yerleşen, ince ve zayıf duvarlı baloncuklar olarak tanımlanıyor.
Vücudun diğer atardamarlarında da oluşmalarına karşın, çoğunlukla beyin damarlarında gelişiyorlar. Baloncuğun içindeki basınç arttığında damar yırtılıyor ve bunun sonucunda beyin kanaması gelişiyor.
Türkiye’de her yıl ortalama 7-8 bin kişi anevrizma kanaması geçiriyor ve bu hastaların yaklaşık yüzde 10’u hastaneye ulaşamadan hayatını kaybediyor. Bu hastalardan biri de iki çocuk babası Erdal Poyraz. 19 ve 10 yaşlarında kızları olan Poyraz, 8 yıldır hipertansiyon hastası…
Bir gün evde televizyon izlerken aniden fenalaşan Poyraz, yaşadıklarını şöyle özetledi:
“Hipertansiyonum kontrol altındaydı, düzenli olarak kontrollerimi yaptırıyordum. Bir pazar akşamı evde televizyon izleyip bir şeyler atıştırırken birden dış ortamın sesi kesildi. Uğultu oldu, baş ağrısıyla birlikte başımın içinde bir basınç hissettim. Eşime ‘ben iyi değilim’ dedim. Hemen duşa girdim, kendimi soğuk suyun altına soktum. Sonrasında da eşimden yakın bir arkadaşımı aramasını rica ettim ve hemen hastaneye gittik. Hastaneye geldiğimde tansiyonum 17’ye 11 idi. Hemen doktorlar müdahale etti, iğneler yapıldı, ilaçlar verildi.
Daha sonra da tomografiye girdim. Kalp krizinin beyinde olan versiyonu gibi bir durum yaşamışım. Beyin damarlarımda bir baloncuk oluşmuş, doktorlar bu baloncukla yaşamanın daha büyük bir risk olduğunu söyledi. Bu nedenle de o kanamanın çekilmesini beklemek için birkaç gün yoğun bakımda kaldım, sonra ameliyat oldum. ‘Eşim ve çocuklarımın bana ihtiyacı var, iyileşip onların yanına döneceğim’ diyerek kendimi motive ettim, ailem için iyileşmek istedim. Çocuklarım için güçlü kaldım. Hayatımız pamuk ipliğine bağlı. Bu durumun farkına varmam benim için pozitif bir gelişme oldu. Taburcu olmak, ailemle birlikte olmak çok güzel.”
Beyin ve sinir cerrahisi uzmanı Prof. Dr. Selçuk Göçmen ise hastaların genellikle baş ağrısı, baş dönmesi şikayetleri ile kendilerine geldiğini belirterek özetle şunları söyledi:
“Hastamızın çekilen acil beyin tomografisinde subaraknoid dediğimiz beyin kanaması mevcuttu. Hastamızı hemen yoğun bakım ünitemize yatırdık. Girişimsel Radyoloji Uzmanımız Dr. Murat Dökdök tarafından acil beyin anjiyosu yapıldı ve beyni besleyen ana orta damardan kaynaklanan büyük, düzgün olmayan bir baloncuk görüldü.
Çok riskli olan ameliyatı başarıyla tamamlayarak tedavi sürecini başlattık. Bu ameliyatlardan sonra en büyük sıkıntı, damarların büzüşmesi (vazospasm) sonucu beynin beslenmesinin bozulması oluyor. Bu süreci de sağlıklı bir şekilde tamamladık. ”
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.