Reklam
Reklam

SON DAKİKA

Spot Haberler

Psikolog Murat Abaoğlu’nun kaleminden: “Geçmişi Geride Bırakmak, Geleceğe Sarılmak”

Geçmiş, dönüp baktığımızda ardımızda bıraktığımız bir izdir. Yaşadığımız her deneyim, bizi bugünkü haline getiren birer tuğla gibidir…

26 Eylül 2024 tarihinde eklendi.
Psikolog Murat Abaoğlu’nun kaleminden: “Geçmişi Geride Bırakmak, Geleceğe Sarılmak”

Geçmiş, dönüp baktığımızda ardımızda bıraktığımız bir izdir. Yaşadığımız her deneyim, bizi bugünkü haline getiren birer tuğla gibidir. Ancak geçmişe takılıp kalmak, geleceğe doğru atılan adımları engeller. Geçmişi geride bırakarak, hatalardan ders çıkarıp, geleceğe dair umutla bakmak, hayatı daha anlamlı kılar. ‘Geçmişi Geride Bırakmak, Geleceğe Sarılmak’ felsefesi, işte tam olarak bunu ifade eder.”

Elbette bunu yazabilmek kolay gelebilir insanlara peki nasıl uygulamamız gerekiyor bugünkü yazımda bunlardan kısaca bahsedeceğim.

Ben emeğin başkenti Karabüğümüzün şirin ilçesi yenicede doğmuş ve kendi kültürü ile yoğrularak anne ve babasının desteğini her daim hissetmiş, 3 kardeşi ve yaşamın bana en güzel hediyesi olan oğlumla birlikte yaşamın her zorluğunu ve güzelliğini yaşamış bir Klinik Psikolog olarak şunu rahatlıkla söylebilirim ki geçmişte yaşamayı bırakmasaydım belki şimdi bu satırları yazıyor olmazdım.

Geçmiş, tıpkı bir ayna gibidir; bize kim olduğumuzu ve nereye geldiğimizi gösterir. Yaşadığımız her deneyim, zihnimizde ve kalbimizde iz bırakır. Bu izler, bazen olumlu yönde bizi güçlendirir, bazen de olumsuz yönde bizi sınırlar. Örneğin, çocukluğunda sürekli övülen bir birey, yetişkinlikte kendine güveni yüksek ve başarı odaklı bir kişi olabilir. Ancak, sürekli eleştirilen bir birey, düşük benlik saygısı ve başarısızlık korkusu ile mücadele edebilir. Geçmiş deneyimlerimiz, gelecekteki düşünce ve davranışlarımızı şekillendirirken, aynı zamanda iyileşme ve büyüme için de bir fırsat sunar.

Öncelikle geçmişin bize ait olduğunu kabul etmeliyiz. Geçmişte olanları olduğu gibi kabul etmek, ilk adımınız olmalı. Olumsuz deneyimleri inkâr etmek yerine, onların bir parçası olduğunuzu kabul etmek size güç verecektir. Sonrasında kendinize zaman tanıyarak, yaşadığınız duyguları ifade etmeye çalışın. Günlük tutmak, bir arkadaşınızla konuşmak veya bir uzmandan yardım almak bu süreçte size yardımcı olabilir. Geçmişteki hatalardan ders çıkararak gelecekte farklı seçimler yapabilirsiniz. Örneğin, bir ilişkide yaşadığınız hayal kırıklığı, yeni ilişkilerde daha dikkatli olmanızı sağlayabilir. Geçmişteki zorluklar, sizi daha güçlü ve dirençli kılabilir. Bu deneyimlerden öğrendiklerinizi hayatınıza taşıyarak kişisel gelişiminizi destekleyebilirsiniz. Geleceğe yönelik hedefler belirleyerek, motivasyonunuzu artırabilirsiniz. Geçmişi geride bırakmak zaman alır. Kendinize karşı sabırlı olun ve küçük adımlarla ilerleyin. Unutmayın geçmişi tamamen unutmak mümkün olmasa da, onun gücünü kırarak geleceğe odaklanabilirsiniz. Önemli olan, geçmişte yaşananları değiştirmeye çalışmak yerine, onlardan ders çıkararak bugünü ve geleceği şekillendirmektir. Nietzsche’nin dediği gibi, ‘Geçmişin zincirlerini kırmadan geleceğe adım atamazsın. Geçmişteki olumsuz deneyimler, bizi esir alan zincirler olabilir. Bu zincirleri kırmak için öncelikle bu deneyimleri kabul etmeli, onlardan ders çıkarmalı ve geleceğe dair yeni hedefler belirlemeliyiz.”

Gelecek, henüz yazılmamış bir kitaptır. Sayfaları bizim eylemlerimizle şekillenecek, hikayesi bizim kararlarımızla yazılacak. Albert Einstein’ın da dediği gibi, ‘Hayal gücü, bilgiden daha önemlidir. Gelecek, korkulacak bir şey değil, şekillendirilecek bir fırsattır. Küçük adımlar atarak büyük hedeflere ulaşabilirsin. Geleceğe dair umutlu olmak ve kendinize güvenmek, başarı şansınızı artırır.

Kısaca geleceğe umutla bakmak, hayatın zorluklarına karşı bir zırh gibidir. Umut, sadece bir duygu değil, aynı zamanda bir eylem planıdır. Hayallerimizi gerçekleştirmek için çalışırken, yaşadığımız zorlukları aşmanın bir yolunu bulacağımıza inanmak, başarıya giden yolda en büyük destekçimizdir. Unutmayalım ki, en büyük engeller bile, umudumuzla karşılaştığında eriyip gider. Bu nedenle, geleceğe dair umudumuzu canlı tutmalı ve hayatın sunduğu her fırsatı değerlendirmeliyiz. Çünkü umut, sadece bir duygu değil, aynı zamanda geleceği şekillendiren bir güçtür.

Kalbimden ve yüreğimden bu yazıyı okuyan tüm değerli dostlarıma şunu söyleyebilirim her zorluğun ardından bir fırsat, her karanlığın ardından bir aydınlık vardır. Umarım aydınlığınız çok yakındır.

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

İLGİLİ HABERLER
POPÜLER HABERLER
SON DAKİKA HABERLERİ