EPDK ve BOTAŞ, 1 Eylül’den itibaren geçerli olmak üzere elektrik ve doğalgaza zam yapma kararı aldı. Gerekçe olarak uluslararası enerji fiyatlarının yükselişi gösterildi. BOTAŞ, konutlar için olan doğal gaza yüzde 20,4, sanayiler için yüzde 50,8, elektrik üretiminde kullanılan doğal gaza ise yüzde 49,5 oranında zam yaptı. KOBİ’lerin kullandığı gaza ise artış yüzde 47,6’a çıktı.
EPDK ise konutlardaki elektriğe yüzde 20, sanayi grubuna ise yüzde 50 oranında zam yaptı. EPDK açıklamasında Rusya’nın Ukrayna’ya olan işgali ile ortaya çıkan enerji fiyatları artışına dikkat çekti.
EPDK kararıyla, konut elektriğine ocak ve haziran aylarında da sırasıyla yüzde 50 ve yüzde 15 zam yapılmıştı. Elektrikte tüketim seviyesine göre farklı tarifeler uygulanıyor. Meskenlerde günlük 8 kWh tüketim hesabıyla aylık 240 kWh tüketim en düşük tarifeye sahip olarak uygulanıyor. EPDK açıklamasında aylık 100 kWh elektrik tüketen bir abonenin faturasının 173,46 TL olacağı belirtildi.
EPDK, fiyat artışına yönelik yaptığı açıklamada, uluslararası enerji fiyat artışlarının “küresel enerji krizi” olarak nitelendiğini vurguladı. Açıklamada, “Özellikle son aylarda küresel piyasalardaki enerji hammadde fiyatlarındaki artışların belirli seviyeleri geçmesi sebebi ile nihai elektrik tarifelerinde mesken ve tarımsal faaliyetler abone grupları için yüzde 20, kamu ve özel hizmetler sektörü ile diğer aboneler grubu için %30, sanayi abone grubu için yüzde 50 oranında artış yapılmıştır” denildi.
DOĞAL GAZA DA ZAM GELDİ
BOTAŞ tarafından yayımlanan eylül tarifesinde de fiyat artışına gidildiği duyuruldu. Açıklamada konutlarda tüketilen gazın yüzde 80 oranında sübvansiyonlu olduğu belirtildi. BOTAŞ zammın gerekçesine ilişkin olarak ise salgın sonrası talep artışıyla başlayan doğalgaz fiyat artışına işaret edilerek, bu duruma Rusya-Ukrayna savaşının olumsuz etkisinin de eklendiği ileri sürüldü.
“MÜŞTERİLERE FİYAT VEREMİYORUZ”
Dünya Gazetesi’nin haberine göre, son zamları yorumlayan sektör temsilcileri ve sanayiciler, maliyet hesabı yapmakta zorlandıklarını ve müşterilerine de fiyat veremediklerini ifade ettiler. Enerji zamlarının sanayiciye ağır bir yük olduğuna dikkat çeken sektör temsilcileri, güncellemelerin yeniden değerlendirilmesini istedi.
TOBB Türkiye Gıda Sanayi Meclisi Başkanı Necdet Buzbaş: “Sanayinin olmazlarsa olmazları elektrik ve doğalgaz. Gıda sanayinde bisküvi ve makarna gibi bazı alt sektörler doğrudan doğruya doğalgaza bağımlı. Doğalgaza yapılan her bir zam muhakkak ki ürünlere yansıyacak ve bu kaçınılmaz. Zamların eylül sonu itibariyle ürünlere artarak yansıyacağını düşünüyoruz. Bunun sebebi ise kış sezonuna girerken doğalgazın fabrikalarda ısıtma olarak kullanılması. Doğalgaz sarfiyatı artacak ve zamlı kullandığınız için de maliyetler de artacak.”
TOBB Hazırgiyim ve Konfeksiyon Sektör Meclisi Başkanı ŞEREF FAYAT: “Sıkışan sanayici bu zamlar ile her geçen gün daha da zor duruma düşüyor. Zaten ana pazardaki resesyon sebebiyle fiyatları bırakın artırmayı döviz bazında çok ciddi fiyat baskısı yiyoruz. Enerji maliyetlerimiz 4-5 ay önce içinde yüzde 4-5’lerde iken şimdi 7’lere geldi. Bizim için önemli bir kalem artık. İlk kez enerji için bir maliyet kalemi oluşturacağız. Enerji dövizden TL’ye dönerek fatura edildiği için dövizin buraya gelmesi de enerji maliyetlerini diğer ülkelere göre daha fazla hissetmemize yol açıyor.”
İKMİB Başkanı ADİL PELİSTER: “Sektörümüzün imalat sürecinde en çok kullandığı birincil enerji kaynağı doğalgaz, ikincil enerji kaynağı ise elektrik. Kimya-petrokimya ürünleri imalatı en yoğun enerji tüketen sanayi dallarımız içinde üçüncü sırada geliyor. Sektörde kullanılan enerji kaynakları arasında doğalgazın oranı yaklaşık yüzde 50 iken, elektriğin oranı ise yüzde 30 civarında. Enerji tüketimi en çok ve yaklaşık 2/3 oranında kimyasal ürün imalatında sonrasında ise sırasıyla kauçuk ve plastik, gübre ve eczacılık ürün imalatında oluyor. Diğer yandan doğalgazın sektörümüzde petrokimyada girdi olarak ve enerji kullanımı olarak iki türlü kullanımı söz konusu olduğu için, doğalgazda yaşanan bu ciddi oranındaki artış sektörümüzü de maliyet açısından olumsuz etkileyecektir. Sektörümüzde üretim sürecinde kullanılan enerji ve hammaddede yaşanacak bu maliyet artışı maalesef tüketim ürünlerinde de fiyat artışına sebebiyet verecektir. Ayrıca bazı firmaların üretimini kısmasına hatta durdurmasına sebebiyet verebilir.”
TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi MUSTAFA LAÇİN: “Enerji maliyetlerimizdeki yıllık artış yüzde 500’e yaklaştı. Şimdi Avrupalı müşteri, ‘lojistikte ve hammaddede fiyatlar düşmeye başladı’ diye iskonto istiyor. Ancak bizim içeride enerji başta olmak üzere giderlerimiz çok arttı. Maliyet ve rekabet gücümüzü gitgide kaybediyoruz. Enerji eskiden toplam maliyetin içinde çok önemli değildi, ancak artık önemli unsur. Bu zamlar bizi rekabette zayıf düşürecek. Her ne kadar artık ihracatta ara fiyat uygulamaya başladıysak da bu fiyat artışları radikal olamıyor, kayıplarımızı telafi edecek kadar artış yapamıyoruz. Çünkü Avrupalı bu fiyat dalgalanmalarını kabul etmiyor. Artan maliyetlerle üretim üssü olma şansımız riske giriyor.”
Çelik İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı UĞUR DALBELER: Elektriğe yapılan zam ile çelikte ton başı 25 dolar, doğalgazda da 15 dolar artı maliyet olacak. Üreticinin ton başı çelik üretim maliyeti 40 dolar daha da artmış oldu. Bu durum çelik sektörünü olumsuz etkileyecek ve rekabet edilebilirliği ortadan kaldıracak. İlk 8 ayda hem üretimde hem de ihracatta gerileme kaydeden sektör, bazı pazarlarda da rekabet gücünü kaybediyor. İç piyasada siparişler durgun ve üretime ara veren firmalarımız var. Eğer istenilen hareketlilik ve siparişler olmaz ise işten çıkarmalar başlayabilir.”
Çimento, Cam, Seramik ve Toprak İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ERCÜMENT ARICI: “Enerjinin toplam maliyetler içindeki payı 1-1,5 yıl öncesine kadar yüzde 16 seviyelerindeyken, şimdilerde yüzde 45-46’ya yaklaştı, en yüksek pay burada doğalgazın. Şu an bu maliyet artışlarından fiyat oluşturamıyorum. İş bağlantılarımızı en az 6 aylık, 1 yıllık kuruyoruz. Ama maliyetler bu kadar hızlı artarken fiyat vermekte çok zorlanıyorum. Bu zamların getirdiği maliyet artışı ihracatı olumsuz etkilese de iç piyasa kadar değil. Sektör, iç piyasada çok daha fazla etkileniyor. Enerji maliyetlerini fiyatlara yansıtamadığımız durumda finansman ihtiyacımız daha da artıyor.”
Getob Başkanı Bülent Bülbüloğlu: “Otellerin enerji maliyetleri son 1 yılda dolar bazında yüzde 100 arttı. Otellerin en büyük maliyet kalemi enerji oldu. Öncesinde çalışanlardı en büyük kalem. Son gelen zamla birlikte eylül-ekim ayı faturalarını kara kara düşünmeye başladık. Çünkü sezon daha bitmedi. Faturalar gerçekten konaklama sektörünü artık çok zorluyor.”
Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adnan Ünverdi: “Zamlar, tüm zorluklara rağmen ayakta durmaya çalışan sanayicilerimizin yükünü daha da ağırlaştıracağı gibi enfl asyona olumsuz yansımaları da olacaktır. Ülke olarak, dünyadaki gelişmeler de göz önüne alındığında her zamankinden daha çok üretime, yatırıma ve istihdama ihtiyacımız var. Sanayicimizin dış pazarlarda rekabet gücünü zorlayan, üretim ve tedarikte sıkıntılara neden olan bu zamların gözden geçirilmesini talep ediyoruz.”
Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Tuncay Yıldırım: “Önümüzü göremiyoruz. Maalesef bir gecede sanayide doğalgaza ve elektriğe yüzde 50 zam geldi. Aldığımız siparişler için verdiğimiz fiyatlarla bugün zarardayız. İş insanlarımız bu şartlar altında fiyatlama yapamıyor. Karar vericilerimizden olumlu bir adım atılmasını talep ediyoruz.”
Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci: “Biz böyle bir zammı tarihimizde hiç görmedik. Sanayiciler olarak yüzde 50’lik zammı nereye nasıl yansıtacağımızı bilemiyoruz. Bu durumun sanayicinin üstünde kalmasını, sanayiciye bu kadar yüklenilmesini doğru bulmuyorum. Yüzde 50 oranlarında yapılan bu zamları, biz müşterimize nasıl yansıtacağız onu düşünüyoruz. İhracat pazarlarımız ne olacak? Biz Türk sanayisi olarak bu yükü tek başımıza yüklenemeyiz, bu yükün altından kalkamayız.”
Parlamış Şirketler Grubu Başkanı Bülent Parlamış: “Enerji giderlerini ve zamları maliyetlerimize yansıtamadığımız ve Euro ile ihracat yaptığımız için paritenim tersine dönmesinden de kaynaklı faktörleri de göze aldığımız zaman imalatçının, üreticinin, ihracatçının kar etmesini bırakın, zarar etmemesi mucize. İhracatçı firmalara sipariş almak içinden çıkılamaz bir paradoks yaratıyor. Bu zamların ihracatı negatif etkileyeceğini düşünüyorum.”
Fabra Yönetim Kurulu Başkanı Engin Alemdar: “Zor bir ihtimal ama velev ki dolar biraz güçsüzleşirse, şu anda savaştığımız yüksek maliyetler dolar karşısında cazibesini kaybedecek. Doğalgazda üç dört yıl öncesine göre, yedi ila sekiz kat artış hissediyoruz. Bunlar, şu andaki kur seviyelerinde ihracatçılar nezdinde kabul edilebiliyor. Ama dolarda ani düşüş yaşanırsa nasıl yöneteceğimize dair bir aksiyon planımız yok.”
Yorglass Ceo’su Semavi Yorgancılar: “Tek seferde büyük zamlar piyasanın hazmetmesi açısından zor oluyor. Bir seferde yüzde 50 gibi radikal yapılmasındansa her ay güncelleme yapılsa her kesim için daha iyi olacak. Bu şekilde tek seferde büyük zam yapılınca enfl asyona etkisi de daha fazla oluyor bence. Mesela bu zamla kendi maliyeti yüzde 10 artsa bile elektriğe yüzde 50 zam geldiği gerekçesiyle daha çok fiyat artırın sanayiciler var. Avrupa’da sanayici doğalgaz maliyetini hedge edebiliyor, güvence altına alabiliyor, ama bizde o mekanizmalar henüz yok. Zam 1 Eylül’de yapılıyor ve ben bugünden itibaren bu maliyet artışına katlanmak zorundayım. Bu maliyetin artışını hesap etmem lazım. Ama müşterilerim var, onlarla bu sefer yeniden pazarlık yapmam gerekiyor.”
KOMBİYİ AÇMANIN MALİYETİ 9 AYDA 2 KATTAN FAZLA ARTTI
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın: CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, kara kış öncesi elektrik ve doğalgaza yapılan zamlar nedeniyle milyonlarca ailenin faturasını ödeyemez duruma geleceğini belirterek, “Konutlarda tüketilen elektrik 9 ayda düşük kademede yüzde 94.5, yüksek kademede ise yüzde 200 oranında; doğalgaz ise yüzde 165 oranında arttı. Sanayi ve ticarethanelere yapılan zamlar da hayat pahalılığını daha da artıracak” dedi.
FATURALARIN NEREDEYSE DÖRDE KATLANMASINA NEDEN OLACAK
Akın, yaptığı yazılı açıklamada, konutlarda asgari tüketim olarak kabul edilen aylık 240 kilovatsaatin 2021 yılında faturaya yansımasının 210 olurken; son yapılan zamla birlikte faturaya yansımasının 417 liraya çıktığına dikkat çekerek, ticarethane ve sanayideki artışın ise faturaların neredeyse dörde katlanmasına neden olacağını söyledi. Ahmet Akın, doğalgaz da ise konut abonelerinde yıl içerisinde yapılan yüzde 20,4 oranındaki dördüncü zamla birlikte 2022 yılında yapılan toplam zam oranının yüzde 164,1’e ulaştığını belirterek, “Vatandaşların ısınma amaçlı kullanımı bıraktığı geçtiğimiz nisan ayından bu yana ise konutlarda kullanılan doğalgaz yüzde 111 oranında artmış oldu. Başka bir deyişle bu kış hiç zam yapılmasa bile kombiyi açmanın maliyeti şimdiden 2 kattan fazla artmış oldu. Kış aylarında ısınma amacıyla gerçekleştirilen ortalama tüketimde kullanılan aylık 300 metreküp doğalgazın faturaya yansıması Aralık 2021’de 570 liradan Eylül 2022 itibarıyla yaklaşık 1200 liraya yükseldi” diye konuştu.
VATANDAŞLARA HAYAT PAHALILIĞI OLARAK GERİ DÖNECEK
Elektrikte olduğu gibi doğalgazda da ticarethane ve sanayi abonelerine yapılan zamlar nedeniyle üretim maliyetlerini artırarak vatandaşlara hayat pahalılığı olarak geri döneceğini kaydeden Akın, “Ticarethane abonelerine son yapılan yüzde 47,6 oranındaki zamla birlikte 2022 yılı içeresinde yapılan toplam zam oranı yüzde 224’e çıkarken; sanayi abonelerine son yapılan yüzde 50,8 oranındaki zamla 2022 yılında yapılan toplam zam yüzde 273’e yükseldi. Elektrik üreti m santrallerinin kullandığı doğalgaza yapılan yüzde 49,5 oranındaki zamla 2022 yılında yapılan zam yüzde 261’e çıkmış oldu” dedi.
OSB’LERDEN ZAMMA TEPKİ: SANAYİCİ ÖNÜNÜ GÖREMİYOR
Uludağ OSB Başkanı Yunus Aydın: “Sanayici önünü göremiyor. Maliyet hesaplamalarındaki hammadde haricindeki en büyük iki ana kalem elektrik ve doğalgaz. Maalesef yarın ne olacağını göremediği için geleceğe dönük planlamada büyük yanlışa düşüyor ve sanayicilerimizin bir kısmı sıkıntıya girdi. Artık piyasanın oturması lazım. Ne karar alınacaksa, alınsın artık. Dolar 40 lira mı olacak, olsun. Ama otursun artık ki biz de önümüzü görelim. Zira sanayici açısından çok daha kötü bir gelecek bizi bekliyor”
Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Erol Gülmez: “Şu ana kadar ki fiyatlar zaten çok zorlayıcı idi. Yüzde 50 gerçekten çok ağır. Sanayici zaten son bir yıldır artan enerji fiyatlarından dolayı ciddi sıkıntı içindeydi. Bölgemizde enerji ücretlerinde ödeme zorluğu çeken firma yok iken, son bir yıldır çoğu firmayı ödeme tarihlerini uzatarak, idare etmeye çalışıyoruz. Korkarım bu kış çok zor geçecek.”
DOSABSİAD Başkanı Nilüfer Çevikel: “Sadece son 5 ayda doğalgazda yüzde 110, elektrikte yüzde 100’ün üzerindeki fiyat artışları, sanayicinin yükünü zorlu üretim şartlarında iyice artırdı. Bir de yeşil dönüşüm ile alakalı sanayici şu an ekstra yatırım yapmaya çalışıyor ki uyumlansın. Bununla beraber enerji maliyetlerinin yukarı çıkması çok olumsuz etkiliyor. Küresel pazarlarda rekabet gücümüzü azaltacak enerji maliyetlerindeki yükselişin önüne geçilmesi ve yenilenebilir enerji yatırımlarının daha fazla desteklenerek dışa bağımlığımızın azaltılması elzemdir. Üretimin yurtdışına kaymasından ve bazı fabrikaların şalterleri kapatmasından endişeliyiz.”
Hasanağa Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Ömer Faruk Korun: “Daha fazla üretim, daha fazla ihracat, daha fazla istihdam için elini taşın altına koyan, büyüme ve kalkınmada yükün çoğunu sırtlayan sanayi kesimi, kış öncesi gelen elektrik ve doğalgaz zamlarından elbette memnun değil. Unutulmamalıdır ki, üretim maliyetlerini artıran her gelişme, enfl asyon ve hayat pahalılığı demektir.”
Mustafakemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Levent Kalın: “Enerji fiyatları yılbaşından bu yana sanayicinin gündeminde ve giderek büyük oranda artış var. Doğalgaz fiyatları geçen yıl 300 doların altında iken, bugün bin 50 dolara ulaşmış durumda. Aradaki artış dolar bazında dört kattan fazla. Elektrik de buna olduğu gibi yansıyor. Dolayısıyla enerji piyasası bir kaos ortamına doğru gidiyor.”
DOSAB Başkanı Ersan Özsoy: “Şu çok açık ki, sanayimizin ve Türk ekonomisinin rekabet gücünün korunması için enerji fiyatları gibi maliyet artışlarının frenlenmesi gerek. Zira yüksek oranlı zamları hiçbir üretici, ürünlerine söz konusu dönem içinde yansıtamadı. Endişe ettiğimiz şey, sanayide yaşamaya başladığımız üretim kaybının bu tür maliyet baskıları ile hızlı şekilde artması, talep tarafının da sert düşüşü.”