Reklam
Reklam

SON DAKİKA

Spot Haberler
Serkan Candaş

Serkan Candaş Yazdı… Medya Neden Bu Hale Geldi?

28 Aralık 2025 tarihinde eklendi.
Serkan Candaş Yazdı… Medya Neden Bu Hale Geldi?

Bu mesleği öğrenirken bize şunu öğrettiler; “Gazeteci boyun eğmez.” Biz de öyle öğrendik, öyle yaptık. Boyun eğmedik.

Peki, ne oldu da bugün medya bu hale geldi? Neden tetikçi, kalemşör gazeteciler bu kadar çoğaldı?

Kısaca söylemek gerekirse; medya olarak tanımladığımız radyolarda, televizyonlarda, basılı gazetelerde ve internet haber sitelerinde ciddi bir çürüme yaşanıyor. Bir zamanlar “halkın haber alma hürriyeti”nin temsilcisi olan gazetecilik mesleği, bugün siyasetin ve siyasetin emrindeki sermayenin etkisiyle adeta yerlerde sürünüyor.

Büyük plazalarda, ışıltılı tabelaların altında faaliyet gösteren birçok medya kuruluşunda artık gerçek gazeteciler çalışmıyor çalışamıyor, buna yerel basın dâhil. Çünkü gerçek gazetecilerin yazdıkları, önce iktidar sahiplerini, ardından da iktidarın dağıttığı ihalelerle beslenen patronları rahatsız ediyor. Hal böyle olunca, hakikatin peşinden gitmek isteyenler ya susturuluyor ya da kapının önüne konuluyor.

Şimdi birileri çıkıp da “İyi de, oralarda haber ve yorum yapanlar gazeteci değil mi?” diye sorarsa, cevabım nettir; Hayır, değiller.

Çünkü gazeteci; halkın düşünüp de söyleyemediklerini yazabilen insandır. Biz bu mesleği böyle öğrendik, böyle yaşadık. Gazeteci yazacağı haberle ilgili kendi çıkarını düşünmez. Bir konuyla ilgili not alıyorsa, onu çekmecesinde saklama hakkına da sahip değildir. Bilgiyi gizleyen, zamanı gelince değil; işine geldiğinde kullanan kişi gazetecilik yapmıyordur.

İşte bu anlayışla mesleğini icra etmeyenlere “gazeteci” demiyorum, demeyeceğim de!

Eskiden evine üç-dört gazete alan dostlarımla, akrabalarımla, büyüklerimle konuşuyorum. Hepsi aynı şeyi söylüyor:

“Gazeteleri yan yana koyuyoruz, biri diğerinden farklı değil. Fotoğraflar değişik ama manşetler aynı. Gazeteler bize bir şey vermiyor. Köşe yazarları ise köşeyi dönenlere göz yumuyor. O yüzden artık gazete almıyoruz.”

Bu düşüncede olanların sayısı az değil. İşte tam da bu yüzden bir zamanların ‘amiral gemisi’ olan gazetelerin tirajları yerlerde sürünüyor.

Gazetelerin aynı zamanda birer ticari müessese olduğunu söylerler ve ayakta kalabilmeleri için şu formüle dikkat çekerdi:

İmaj + Tiraj = İlan

Bugün mevcut gazetelere baktığımızda; imajlarının ciddi biçimde zedelendiğini, tirajların ise dibe vurduğunu görüyoruz. Peki ilanlar? Onlar da artık dijital medyaya yönelmiş durumda.

Ama her ne hikmetse; başarısızlıklarını halktan gizlemek isteyen siyasiler, imajı ve tirajı yerle bir olmuş bu medyanın arkasına saklanmayı tercih ediyor. Yazımın başında da dediğim gibi; yerel basın dahil.

Şimdi dönelim yazının başına…

Bütün bu olumsuzluklara rağmen Türk medyası bitmedi, bitmeyecek.

Çünkü siyasilerin “Bizi rahatsız ediyor” diyerek tasfiye etmek istediği isimler, kendilerine çoktan yeni medya alanları açtı. Kalemini kiraya vermeyen, yüreğini satmayan gazeteciler; bugün kendi okuyucusu ve izleyicisiyle doğrudan buluşuyor.

Kim ne derse desin, kim ne yaparsa yapsın;

Gerçeklerin kalp atışı engellenemez.

 

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

İLGİLİ HABERLER
POPÜLER HABERLER
SON DAKİKA HABERLERİ