08:33 - Yapay zeka Grok hakkında soruşturma başlatıldı!
09:12 - İzmir’e şehit ateşi düştü!
09:27 - 3 CHP’li Başkan Abdurrahman Tutdere, Zeydan Karalar ve Muhittin Böcek gözaltına alındı!
undefined
undefined
undefined
undefined
undefined
Ekrem İmamoğlu ve diğer belediye başkanlarının tutuklanmasıyla zirveye tırmanan siyasi gerilim, toplumda ortak bir endişe yarattı. Metropoll Araştırma’nın anketine göre, parti ayrımı olmaksızın seçmenlerin yüzde 81,1’i siyasetteki gerginliğin düşürülmesi gerektiğini düşünüyor. İktidar partisi seçmenlerinin de bu görüşe yüksek oranda katılması dikkat çekti…
Türkiye siyasetinin, 19 Mart’tan bugüne aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da bulunduğu 12 belediye başkanının tutuklanmasıyla tırmanan yüksek tansiyonu, seçmen nezdinde ortak bir “normalleşme” talebi doğurdu. Alanında önde gelen araştırma şirketlerinden Metropoll, Mayıs ayında yaptığı “Türkiye’nin Nabzı” araştırmasında, toplumun siyasi kutuplaşmaya bakışını ölçtü. Ortaya çıkan sonuçlar, seçmenlerin parti kimliklerinden bağımsız olarak, siyasette uzlaşı ve sükûnet arayışında olduğunu net bir şekilde ortaya koydu.
Metropoll’ün, “Siyasette gerginliğin düşürülmesi gerektiğini düşünüyor musunuz?” sorusuna Türkiye genelindeki katılımcıların yüzde 81,1’i “Evet” yanıtını verdi. Bu oran, toplumun ezici bir çoğunluğunun mevcut siyasi iklimden duyduğu rahatsızlığı gözler önüne seriyor.
Anketin en çarpıcı bulgusu ise, bu talebin siyasi yelpazenin tamamına yayılmış olması. Parti bazında dağılıma bakıldığında, tüm seçmen gruplarının benzer bir eğilimde olduğu görülüyor:
Özellikle iktidar bloğunu oluşturan partilerin seçmenlerinin de çok yüksek oranlarda “gerginlik düşürülsün” demesi, bu beklentinin sadece muhalif bir talep olmadığını, aksine toplumsal bir konsensüse dönüştüğünü gösteriyor.
Ankete göre, siyasetteki gerginliğin düşürülmemesi gerektiğini düşünenlerin oranı yalnızca %10,7’de kalırken , “siyasette gerginlik yok” diyenlerin oranı ise %6,2 olarak ölçüldü. Bu veriler, mevcut kutuplaşma ve çatışma dilini onaylayanların toplumda oldukça sınırlı bir kesimi temsil ettiğini ortaya koyuyor.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.