Çinli bilim insanları 2016 yılında, yapay sperm kullanarak fare ürettiklerini duyurmuşlardı.
Doğurganlık üzerine yoğunlaşan bilimsel çalışmalardaki ilerlemeler, yeni aile oluşumlarının da önünü açıyor…
Yapay sperm üretimi konusunda uzun bir yol olsa da, bu alandaki çalışmalar bir süredir devam ediyor. Çin Bilimler Akademisi’ndeki uzmanlar iki anneyle, baba olmadan yavru fareler ürettiklerini açıkladı. Üremenin kurallarını bozabilmek için genetik mühendislik bilimini önemli ölçüde kullanmak gerekiyor. Bilim insanları “bimaternal” (iki anneli) hayvanların sağlıklı olduklarını ve yavruların daha sonra kendi yavrularına da sahip olduklarını açıkladı. Ancak iki erkek fareden yavru üretme konusunda aynı başarı sağlanamadı. İki babalı fare yavrularının hepsi doğduktan birkaç gün sonra öldü.
Çin Bilimler Akademisi Zooloji Enstitüsü araştırmacıları, herhangi bir doku türüne dönüşme kapasitesine sahip embriyonik kök hücreleri kullanarak, spermatid adı verilen sperm hücrelerini oluşturmayı başardılar.
Bu prosedürün insan kök hücreleri üzerinde test edilmesi için uzun bir yolun kat edilmesi gerekiyor. İnsan kök hücrelerinden sperm üretilebilirse, kadınlar bir erkeğin dahli olmadan da bebek sahibi olabilecekler.
Bilim insanlarına göre bu gelişme erkeklerin sonu anlamına gelmiyor, zira bir kadın ile bir erkek yalnızca üreme için bir arada gelmiyorlar. Bir ilişki çok daha karmaşık yapıya ve dinamiklere sahip.
Yapay sperm, üreme konusunda devrim yaratabilecek tek gelişme değil. Japonya’daki bir grup araştırmacı 2018’de insan kanını, yumurta elde ettikleri kök hücrelere dönüştürmeyi başardılar.
Doğal yollardan bebek sahibi olma konusunda zorluk yaşayan kişiler için, bilimsel ilerlemeler “cezalandırıcı derecede yavaş” olarak ifade ediliyor. Üreme tedavisindeki gelişmelerin çoğu 10 yıldan daha uzun bir süre önce gerçekleşti.
Ancak son dönemde bir dizi ilerleme kaydedildi.
Yumurtalık dokusunun ya da yumurtalığın dondurularak saklanması, bebek sahibi olmak veya doğurganlıklarını korumak isteyenler için umut verici yöntemlerden biri.
Bu işlem, yumurta dondurmaktan farklı olarak yumurtalık endokrin fonksiyonunu onarma, üreme döngüsünü yeniden başlatma ve kimi kadınlarda menopozu tersine çevirme potansiyeline sahip.
Ayrıca bir embriyonun bebek olma olasılığını değerlendirmek için doğurganlık laboratuvarlarında yapay zekanın kullanılması, bu alandaki önemli gelişmelerden bir diğeri olarak görülüyor.
NPJ Digital Medicine dergisinde Nisan 2019’da yayımlanan makaleye göre, Cornell Üniversitesi araştırmacıları yapay zekayı, embriyonun fotoğraflarına bakarak durumunu ‘iyi’, ‘ortalama’ veya ‘kötü’ olarak sınıflandırmasını sağladılar. “Stork” adı verilen sistem, bir insan embriyolog ekibinin embriyolar hakkında ne söyleyebileceğini yüzde 95.7 oranında doğrulukla tahmin etti.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.