Milyonlarca çalışanın gözü kulağı olan asgari ücret, %27’lik artışla 28 bin 75 TL olarak açıklandı ancak bu rakamın reel piyasadaki karşılığı alarm veriyor. BİSAM tarafından hazırlanan “Asgari Ücretle Geçim Araştırması”, dar gelirlinin gıdadan eğitime, barınmadan ulaşıma kadar her kalemde imkansızlıklarla kuşatıldığını ortaya koydu.

MUTFAKTA YANGIN: ÖĞÜN BAŞINA 22 LİRA

Birgün’ün haberine göre, iki çocuklu ve eşi çalışmayan bir asgari ücretlinin Şubat ayında eline geçecek maaş üzerinden yapılan hesaplama, insani bir beslenmenin imkansızlığını gösteriyor:

Günlük Gıda Bütçesi: Tüm aile için sadece 267 TL.

Kişi Başına Düşen Pay: Üç öğün için kişi başı 89 TL.

Öğün Başına Bütçe: Sadece 22 TL.

Beslenme Süresi: Gıdaya ayrılabilen toplam 8.000 TL’lik pay ile bir aile ayın yalnızca 9 günü karnını doyurabiliyor.

BARINMA VE KİRA ÇIKMAZI

Ülke genelinde 80 metrekarelik mütevazı bir dairenin ortalama kirası 18 bin 400 TL seviyesine ulaşırken, asgari ücretlinin bütçesi bu maliyetin çok uzağında kalıyor:

Su, elektrik ve gaz dahil toplam ayrılabilen tutar 9 bin 329 TL.

Maaştan kiraya ayrılabilecek gerçekçi tutar ancak 6 bin 873 TL.

SOSYAL YAŞAM VE EĞİTİM: BÜTÇEDE “YOK” HÜKMÜNDE

Asgari ücretlinin çocuklarının geleceği ve sosyal hayatı için ayırabildiği rakamlar, sembolik düzeyin bile altında kaldı:

Eğitim: Çocuk başına aylık sadece 67 TL (Kırtasiye masrafını dahi karşılamıyor).

Kültür ve Kitap: Kitap ve gazete için 78 TL, kültürel faaliyetler için 10 TL.

Ulaşım: İstanbul’da aylık abonman (mavi kart) bedeli 2 bin 748 TL iken, ailenin toplam ulaşım bütçesi 2 bin 838 TL.

8 YILLIK DEHŞET VERİCİ ARTIŞ: %1.953

İktisatçı Mahfi Eğilmez’in verileriyle desteklenen raporda, 2017’den bu yana yaşanan fiyat artışları gıda enflasyonunun boyutunu gözler önüne serdi. Son 8 yılda 22 temel üründeki ortalama artış %1.953 olarak hesaplandı:

Yoğurt: %3.900 artış.

Salça: %3.454 artış.

Ayçiçek Yağı: %3.118 artış.

Toplam Sepet: 2017’de 297 TL olan sepet, bugün 6.100 TL.

“İNSAN ONURUNA YARAŞIR ÜCRET” ÇAĞRISI

BİSAM, asgari ücretin sadece ekonomik bir veri değil, bir yaşam standardı olduğunu hatırlatarak; büyümeden ve verimlilik artışından işçinin hak ettiği payı alamadığını vurguladı. Raporda, ücretlerin ivedilikle temel ihtiyaçları karşılayacak ve insan onuruna yaraşır bir seviyeye çekilmesi gerektiği ifade edildi.