Gülgiller ailesinden böğürtleni andıran, çalı görünümünde kışın yapraklarını döken , çok yıllık ve dikenli bir bitki olan ahududu; kırmızı renkli, bol sulu ve kokulu bir meyvedir.

Ağaç çileği, sultan böğürtleni, veya frambuaz olarak da adlandırılabilen ahududu; böğürtlen ve çilek gibi yüksek oranda flavonoidler içerir. Flavonoidler, hücrelerdeki C vitamini düzeyini yükseltirler ve hayvanlar üzerinde yapılan bir çalışmada flavonoid alımının hafıza gelişiminde pozitif etkisi olduğunu göstermiştir. Flavonoidlerin eklemlerdeki kirişler, bağlar ve kıkırdak yapısında bulunan kolajen üzerindeki olumlu etkisi, romatoid artrit gibi eklem rahatsızlıkları olan kişiler için önem arz etmektedir.

Ahududu gibi flavonoid bakımından zengin gıdaların alımı, kardiyovasküler hastalıklardan kaynaklanan  ölüm riskini düşürür. Özellikle bir flavonoid grubunun “antosiyoninler” olarak adlandırılanların,  kardiyovasküler hastalığa yol açabilecek iltihabı bastırdığını gösteren araştırma sonuçları mevcuttur. Ahududu içindeki yüksek polifenol içeriği ayrıca trombosit oluşumunu önleyerek ve anti-enflamatuar mekanizmalar yoluyla kan basıncını azaltarak kardiyovasküler hastalık riskini azaltabilir.

Ayrıca Ahududu, vücudunuzdaki serbest radikallerle savaşarak yaşlanma belirtilerini azaltmaya yardımcı olan antioksidanlar bakımından da zengindir.

Ahududu gibi C vitamini yüksek olan gıdaların güneş kaynaklı zararlı UV ışınlarına karşı koruma sağlayarak gözlerin sağlıklı kalmasına yardımcı olduğu araştırmalarla kanıtlanmıştır.

Cilt sağlığına özen gösterenler için de Ahududu, maske yapılarak yüze sürülebilir. Belli bir süre düzenli maske uygulamasıyla  sivilce ve aknelerin giderilmesine fayda sağlayacaktır.