Altılı masa toplantısında Göç Komisyonu’nun hazırladığı metin de gündeme gelecek. Ancak DEVA Partisi’nin komisyona üye vermediği ve genel başkanlara karşılıklı şerhlerin konulduğu bir metnin sunulduğu öğrenildi…
CHP’nin ev sahipliğinde başlayan altılı masa buluşmalarında ilk turun son toplantısı bu pazar (21 Ağustos) günü Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun ev sahipliğinde düzenlenecek. Karamollaoğlu, bir süredir diğer partilerin genel başkanlarını ziyaret ederek, gündeme ilişkin görüşmeler yürütüyordu. Toplantının ana gündem maddeleri Saadet Partisi’nde Çarşamba günü (17 Ağustos) yapılacak toplantının ardından şekillenecek. Göç sorununa yönelik çalışma yürüten Göç Komisyonu’nun hazırladığı metnin ise masaya taşınması ve tartışılması yönünde karar alındığı öğrenildi.
Göç Komisyonu, sonuncusu 10 Ağustos’ta olmak üzere bugüne kadar üç toplantı yapmış ve açıklanması muhtemel ortak metin üzerinde çalışma yürütmüştü. Edinilen bilgiye göre komisyon bir metin hazırladı ancak, genel başkanlara bazı maddelerine karşılıklı şerhler konulmuş bir metin sunuldu. Edinilen bilgiye göre CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti “Esad’la diyalog” kurulması gerektiğini savunurken, Gelecek Partisi buna karşı çıkıyor. Gelecek Partili bir yetkili, yaşanan ihtilafı DW Türkçe’ye doğruladı. Gelecek Partisi olarak aynı görüşü koruduklarını belirten yetkili, “Üst düzey görüşmelerin çok iyi hazırlanması lazım. Şu anda ona da ortam olmadığını sahada gördük. Zaten, Cenevre’de yürüyen siyasi süreç var. O süreç tamamlanmadan nasıl bir liderler görüşmesi olabilir?” dedi. Aynı yetkili, “Sanki bütün bu sorunlar çözüldü de sadece iki lider görüşürse bütün sorunlar çözülecek gibi bir hava yaratılıyor” görüşünü savundu.
İhtilaflı maddelerden birisi de Gelecek Partisi’nin önerdiği “Önceliğimiz onurlu ve insani geri dönüş” ifadesi. Diğer partiler bu öneriye karşı mesafeli. Özellikle CHP, İYİ Parti ve Demokrat Parti, “Onurlu dönüşten kastınız ne olacak? Suriye’de Türk bayrağı yakılırken bunu vatandaşa nasıl anlatacağız?” sorularını gündeme getirdi. Komisyon çalışması sonrasında bir metin hazırlandı ancak tartışmalı başlıklarda partiler itirazlarını ayrıntılı bir şekilde metne işledi. Bu metin 21 Ağustos’taki toplantıda gündeme gelmek üzere genel başkanlara sunuldu. Genel başkanların göç politikasına ilişkin ortak bir metin yayınlanıp yayınlanmaması konusunda bir karar vermesi bekleniyor.
Bu arada DEVA Partisi’nin komisyona üye vermediği ve komisyon çalışmalarının beş partinin temsilcisinin katılımıyla yürütüldüğü de öğrenildi. DEVA Partisi’nin, Göç Komisyonu üyesi olan Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı İlay Aksoy’a bazı paylaşımları nedeniyle tepkili olduğu, bu yüzden komisyon çalışmalarına katılmadığı belirtildi. Demokrat Partili Aksoy, Ankara’da Somalililere ait bir restoranın açılışı sırasında bir polis memuru ile tartışan DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu’nu hedef almıştı. Aksoy, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Kimse canla başla çalışan, her gün hayatını riske atan Emniyet Teşkilatımıza ‘haddinizi bileceksiniz’ veya ‘ahlaksız’ diyemez! Kameraları çağıran, kameralar önünde bu şovu yapanın belli ki amacı çok farklıdır” demişti.
Bu arada DEVA Partisi, Mustafa Yeneroğlu ile Abdurrahman Bilgiç koordinatörlüğünde “Sığınmacı Sorunun Çözümü ve Düzensiz Göçün Önlenmesi” başlıklı bir eylem planı hazırladı. Planın detayları, Çarşamba (17 Ağustos) günü DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın da katıldığı bir toplantı ile açıklanacak. Öte yandan Gelecek Partisi de göç sorununa ilişkin bir politika belgesi hazırladı. Gelecek Partisi de söz konusu politika belgesini Genel Başkan Ahmet Davutoğlu’nun açılış konuşmasını yapacağı bir toplantı ile kamuoyuna duyuracak.
Siyaset bilimcil Prof. Dr. Murat Birdal’a göre altılı masa çok parçalı bir yapıdan oluştuğu için bazı konularda ortak bir zeminde buluşmakta zorlanıyor. Birdal, mülteci meselesinin yaklaşan seçim sürecinde en yakıcı gündem maddelerinden birisi olacağını söyledi. DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Birdal, “Altılı masa burada bir politika üretmek zorunda. Ancak, ana çıkmaz Suriye politikasının mimarı olarak görülen Davutoğlu masanın bir tarafında oturuyor. Öteki tarafında da bu dönemde yaşananlara karşı çıkmış CHP, İYİ Parti gibi partiler var” diye konuştu.
CHP’nin en başından beri Esad’la görüşülerek, ikili bir anlaşma zemini yaratılması ve teminatlar karşılığında daha insanca bir çözüm bulunmasını savunduğunu kaydeden Birdal, “Burada hiç kuşkusuz karşıdaki rejimle diyalog kurulması en önemli adım. Bu gerçekleşmeden alternatif üretmek de son derece zor” dedi. CHP ve İYİ Parti’nin savunduğu tavrın, Davutoğlu ve AKP kökenli Ali Babacan için geri adım atmak anlamına geleceğini savunan Birdal, “Bunu kabullenmekte zorlanıyor olabilirler ama burada altılı masanın seçim sürecine girdiğimizde burada ortak bir sesle bu konuda bir politika üretebilmesi lazım” diye konuştu. Ortak bir zeminde buluşulamaması halinde altı partinin seçmenin karşısına çıkmakta zorlanacağını ifade eden Birdal, “Aksi takdirde iktidar önemli bir hamle üstünlüğü kazanır” ifadesini kullandı.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.