Reklam
Reklam

SON DAKİKA

Spot Haberler
Gökhan Küçük

Benden Selam Olsun Deli Petro’ya

06 Mart 2022 tarihinde eklendi.
Benden Selam Olsun Deli Petro’ya

Savaştan nefret eden bu yürek, 

Gör nasıl da çarpıyor
Dövüşmek ve savaşmak için!
Ve nasıl da çınlatıyor kulakları 
Onun beynindeki vuruşu.
Nasıl olur da yayılmaz bu ses
Kentte ve kırda
İsyana ve savaşa çağıran
Bir çanın sesi gibi 
-Pierre Andier- 

Eğer belleğim beni yanıltmıyorsa,  Prof. Dr. İskender Öksüz bir makalesinde şöyle diyordu: “Ne batı ne de başkaları bizim kayıtsız şartsız dostumuzdur. Aynı şekilde kayıtsız şartsız düşmanımız da değildir. Onların çıkış noktası bizim hayrımız veya şerrimiz değil, kendi millî menfaatleridir. Bu gerçeğin en güzel ifadesi, bazen İngiltere’ye, bazen Amerika’ya, bazen Churchill’e, bazen Washington’a atfedilen bir sözdür. Sözün bunca sahibi olduğuna göre bir hakikat payı taşımalı: “Amerika’nın dostları yoktur; Amerika’nın düşmanları yoktur. Amerika’nın menfaatleri vardır. İsterseniz Amerika yerine İngiltere’de diyebilirsiniz. Bizim “aydınımızın” zihninde ise, dostlarımız ve mutlaka düşmanlarımız vardır. Bulunmayan tek şey milli menfaatlerimizdir.”      

Sahiden de bazı  aydın ve entelektüellerimiz  ülkenin millî menfaatlerini düşünmeden hareket ediyor. Mesela bir Yunanlı komünist, komünist olmaktan önce Yunanlıdır. Kıbrıs meselesinde Enosisçi’dir. Başka bütün milletlerin komünistleri önce milliyetlerinin insanıdır.  Ama ne yazık ki –istisnalar kaideyi bozmaz- bizdekiler öyle değildir.  

Açıkçası bunu bugünlerde daha iyi anlıyoruz.  

 Şöyle ki;

 Beklenen oldu ve geçen hafta Rusya Ukrayna’yı işgal etti!  

Hâl böyleyken,  bizim tek yumruk olup Rus işgalini protesto etmemiz gerekiyordu.  
Ama ne yazık ki  Perinçekçiler, bazı komünistler ve kimi Türkçüler  Rusya’yı, ya da daha doğru bir deyişle Putin’idesteklediler. 

Bunun nedenini sorduğumda ise aldığım cevap şu oldu:  “Zelenskiy, Nazilerin gerçekleştirdiği darbe sonucu Ukrayna Cumhurbaşkanı olmuştur; ama aslında Volodimir  Zelensky,  ABD ve NATO’nun kuklasıdır, düpedüz bir Nazi’dir. Bu nedenle Putin, Ukrayna’yı işgal etmekte haklıdır!”  

Ne yalan söyleyeyim, gülmemek için kendimi zor tuttum. Ama itiraf etmeliyim ki, en kötü manzarayla internette karşılaştım.  İnsanlar çıldırmışçasına Putin’i destekliyordu. Yani bir diktatörü…  yani bir işgalciyi…   

Bu yüzden olsa gerek, Yahudi asıllı Zelensky’i Nazi yapmakta bir beis görmediler.
Kaldı ki Zelenskiy , görevdeki cumhurbaşkanının %24, 48 oy oranını geçerek yani oyların yaklaşık %73,19’unu alarak Cumhurbaşkanı olmuştu.   

Putin destekçilerinin gayesi bağcıyı dövmek olduğundan,  önlerine koyulan hiçbir argüman kendilerini tatmin etmedi.  Hatta bu uğurda sanatı ve sanatçıyı hakir görüp aşağılamaktan bile geri durmadılar.  

Kimi Türkçüler akıllarını Amerikan aleyhtarlığı ile bozduğundan, kimi komünistler ise sanki Putin sosyalistmiş gibi  sosyalizm sevdasına tutulduğundan bağımsız bir ülkenin işgal edilmesini haklı buldular. 

İşin trajikomik yanı, bu insanlar daha düne kadar Biden taraftarlığı yapıyordu.  Bugün ise Biden’e bunak diyorlar.   

Pes doğrusu!    

  Onlara göre,  eğer Ukrayna NATO’ya üye olursa,  Amerika Rusya için tehdit oluştururmuş.    Ama artık ne hikmetse Rusya’nın Ukrayna için oluşturduğu tehdit kimseyi ilgilendirmiyor. 

Şimdi gelelim zurnanın zırt dediği yere…  

Ukrayna bundan önce Rus yanlısı hükümetler tarafından yönetiliyordu.
Yani Ukrayna halkı, durup dururken   AB ile yakınlaşalım, NATO’ya üyelik başvurusunda bulunalım demedi.  Ama yukarıda da işaret ettiğimiz gibi, amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olunca, ileri sürülen hiçbir argüman karşı tarafı ikna etmeye yetmiyor.    

Doğruyu söylemek gerekirse,  AB, ABD ve NATO aleyhtarlığı gözleri kör etmiş.
Ama ne var ki  ABD ve Avrupa aleyhtarlığı yapanların bir kısmı Amerika, Kanada ve İngiltere gibi liberalizmin ana vatanı olan ülkelerde yaşıyor; diğerleri ise Avrupa ya da Amerika’ya yerleşme  hayali kuruyor.  

Rus işgali ile  birlikte yeşeren sosyalizm umutları için de birkaç kelam edecek olursak,  işe Putin sosyalist bir lider değil demekle başlamak  gerekir sanırım.  Çünkü  gerçekten de  Putin’i sosyalist sanan ve  Putin’in Ukrayna’yı  Rusya’ya yeniden sosyalizm gömleği giydirmek için işgal ettiğine inananlar var. Hatırlatmak gerekirse;  komünizm,  Kasım 1991’de Berlin duvarının altında kaldı ve Putin de antikomünisttir.    

Sonuç  itibariyle  Putin’in Rusya’sı, Batı’nın yaptırımları karşısında sallanırken, şovmen diye küçümsenen   Zelenskiy sokaklarda  direnişi tıpkı  bir orkestra şefi gibi bizzat yönetmeye devam ediyor hâlâ.

 “Her şeyimi kaybettim; ama yine de ayağa kalkıp gideceğim, elimden geldiğince tüm enerjimle Ukrayna için her şeyi yapacağım. Her zaman ve sadece ülkemin yanında olacağım.”

Oleno Kurilo, Ukraynalı  bir kadın…

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

İLGİLİ HABERLER
POPÜLER HABERLER
SON DAKİKA HABERLERİ