Reklam
Reklam

SON DAKİKA

Spot Haberler
Gökhan Küçük

Çenesiyle Dünyayı Yerinden Oynatanlar Derneği

18 Temmuz 2021 tarihinde eklendi.
Çenesiyle Dünyayı Yerinden Oynatanlar Derneği

Çalışmak, neşeli olmak, çeneyi sıkı tutmak, işte sana başarı. 

-Albert Einstein

İnsanların morallerini bozmayı misyon edinmiş, deyim yerindeyse bu uğurda çift vardiya çalışmakta bir sakınca görmeyen, dirayetli, vazifeşinas ve azimkâr kimselerden oluşan topluluğa Çenesiyle Dünyayı Yerinden Oynatanlar Derneği dendiğini biliyor muydunuz?

Bu haftaki yazımda size bu gizli topluluğu ifşa etmek istiyorum.

Peşinen belirtmekte yarar var ki,  İlluminati, Opus Dedi, Tarikat Şövalyeleri gibi şaibeli bir tarihe sahip olan tarikatlar bu topluluğundan yanında çok sönük kalır.

Bu nedenle olur da başımı bir iş gelirse bilmenizi isterim ki bunun yegâne müsebbibi bu meçhul oluşumdur.

Ama gel gelelim Nazım Hikmet’in dediği gibi, sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa…  

İşte tam olarak bu nedenle, cesurlar bir kere ölür, korkaklar bin kere şiarından hareketle bu meşum topluluğun tarihini ve faaliyet alanlarını açıklamaya girişiyorum.

Hazırsanız başlayalım…  

Bilmeyenler için kabaca özetlemek gerekirse: Çenesiyle Dünyayı Yerinden Oynatanlar Derneği adı altında gizlice faaliyet yürüten bu gizemli topluluğun, on altıncı yüzyılın son çeyreğinde tarih sahnesine çıktığı tahmin edilmektedir.

Kurucu ismi bilinmemekle beraber, bu meşum topluluk, ağırlıklı olarak moral bozmak ve kafa ütülemek alanında faaliyet yürütmektedir. Bununla beraber aynı zamanda “el âlem ne der” hapishanesinin duvarlarını da bu derneğe mensup çenebazların ördüğü düşünülmektedir.

Bugün bile,  madem bu hayatta hiçbir arzumuz gerçekleşmiyor o zaman bizde gölgede savaşalım, kimseye aman vermeyelim, bol bol kafa ütüleyelim kabilinden son derece ilkel bir mottoya sahip olan bu meşum topluluk, insanların hayallerini baltalamak,  gülücüklerini gölgelemek ve sevinçlerine şerh düşmek konusunda çok iyidir. Öyle ki, bu konuda kimse ellerine su dökemez.

Dahası bu meşum topluluk, yüzyıllardır çetin savaşlara ev sahipliği yapmasına rağmen öyle veya böyle ayakta kalmayı başarmış kale surlarını andırır adeta.

Amblemleri muhabbet kuşlarından esinle çizilmiştir, fakat muhabbet kuşlarına nazaran dilleri zehirlidir ve ekseriya kurbanlarını çeneleri ile boğarlar.

Geniş bir alanda faaliyet yürüttüklerinden üyelerine hemen her yerde rastlayabilirsiniz. Zaten siz istemeseniz de onlar varlıklarını hissettirir bir şekilde. Örneğin, metrobüste yolculuk ederken bir çift kem göz tarafından göz hapsine alınmanız, sosyal medya üzerinden paylaştığınız düşüncelerinizin sebepsiz yere yıkıcı eleştirilere gark olması, mutluluğunuzun bariz bir göstergesi olan gülücük ve kahkahalarınızın ayıplanması ve bunlar gibi daha pek çok moral bozucu girişim (veya düpedüz oyun) bu meşum topluluğun mensupları tarafından sahnelemektedir.

İşin sinir bozucu yanıysa her gün şu ya da bu şekilde kendileri ile kontak kurmak, iletişime geçmek zorunda kalmamızdır.

Fakat bunun sizi üzmesine izin vermeyin. Halihazırda, çaresiz değilsiniz. Sonuç olarak herkesin zayıf bir noktası vardır.  Çok matah bir şeymiş gibi yıkıcı eleştiriler yapmaktan ve kafa ütülemekten geri durmayan bu meşum topluluğun vazifeşinas üyelerinin zayıf noktası da ironi, metafor ve nüktedir. Bir diğer etkili yol ise kendilerini kaale almamak ya da bilakis anlattıklarını tiye almak, tebessüm etmektir. Bu, onların oyunlarını bozacak, morallerini yerle yeksan edecektir. Alaya alınmaktan ödleri patlar çünkü.

Şimdi gelelim işin can alıcı noktasına… 

İnsanların mutluluklarını hedef almalarının yegâne nedeni, hiç şüphesiz, aşağılık kompleksinden kaynaklanmaktadır. Günlük yaşamda karşılaştıkları güçlüklerin, düş kırıklıklarının, başlarından geçen nahoş olayların, karşılaştıkları haksızlıkların, adaletsizliklerin ve daha pek çok olumsuz gelişmenin acısını günahsız insanlardan çıkarmaya ant içmişlerdir!
Aklı selim insanlar ise tam tersine basit şeylerle mutlu olmayı bilir. Hüzün ve kederlerini içine atar. Ekseriya sorunları ile tek başına mücadele eder. Kimseyi kendi sorunları ile boğmaz. Ayrıca insanların sevinç ve hüzünlerine ortak olmaktan çekinmez. Yardımseverdir. Kimseyi yargılamaz; tam tersine, anlamaya çalışır, empati yapar.

Haftaya görüşmek üzere


Esen kalın

 

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

İLGİLİ HABERLER
POPÜLER HABERLER
SON DAKİKA HABERLERİ