Reklam
Reklam

SON DAKİKA

Spot Haberler

Enkazdan çıkmak istemeyen kadının yürek yakan sözleri

Hatay’da büyük depreme yakalanan ailenin 17 Ağustos 1999’da kurulan yuvası 6 Şubat’ta dağıldı. Enkaz altından 5. gün çıkarılan kadın, kendisini kurtarmaya çalışan kardeşine ‘Oğlumla kocamın öldüğünü gördüğüm için, sen bana seslendin ama, cevap vermek istemedim. O enkazın altında ben de ölmek istedim” dedi. Ailesini kaybeden kadın, büyük oğlunun yaşadığına dair inançla hayata tutunurken, akrabaları büyük oğlunun da depremde yaşamını yitirdiğini söyleyemedi…

18 Şubat 2023 tarihinde eklendi.
Enkazdan çıkmak istemeyen kadının yürek yakan sözleri

Büyük depremin en çok vurduğu illerden olan Hatay’da enkaz altında kalan aileden sadece bir kişi hayatta kaldı. Hayatta kalan kadının kurtarılış hikayesini, enkaz altında yaşadıklarını kardeşi anlattı.

Antakya’daki evleri yıkılan Hülya Kilin, polis memuru olan eşi Metin Kilin, oğulları Buğra (20) ve Mustafa Kilin (9) ile enkaz altında kaldı. Hülya Kilin depremin 5’nci günü enkaz altından ağır yaralı olarak kurtarılırken, eşi ile iki oğlu ise hayatını kaybetti.

‘İLK GÜNLERDE ENİŞTEM VE YEĞENİMDEN SES ALDIK’

Ablasının oturduğu binanın tamamen yıkıldığını, ekipman olmadığı için hemen müdahale edemediklerini söyleyen Hasan Zengin (43), ilk günlerde eniştesi ve yeğeninden de sesler aldığını söyledi. Zengin, “Dünyada yaşarken cehennemi gördük. Çaresizliği, zaman kavramının ne kadar önemli olduğunu gördük, saniyelerle yarıştık. Çok çabaladık. O çaresizlik çok kötü. Bir insanın sesinin yavaş yavaş kısılarak ölümüne şahit olmak bizi çok derinden üzdü. Sonunda 90 ya da 98’inci saatte ablamı enkaz altından çıkardım” dedi.

‘OĞLUMLA KOCAMIN ÖLDÜĞÜNÜ GÖRDÜM’

Zengin, ablasını çıkardıklarında ağır yaralı olmasına rağmen bilincinin açık olduğunu belirterek “Çok ciddi yaralanmalar, travmalar vardı. Bana, ‘oğlumla kocamın öldüğünü gördüğüm için, sen bana seslendin ama, cevap vermek istemedim. O enkazın altında ben de ölmek istedim. Dördüncü günden sonra büyük oğlumun sesini duyunca yaşamayı arzuladım. En azından onunla enkazdan çıkıp bir hayat kurarız dedim. Sonra var gücümle mücadele ettim’ dedi. Oğlunun da öldüğünü söyleyemedik” dedi.

‘YALAN SÖYLEDİK’

Ablasının yoğun bakımda olduğunu belirten Zengin, “Yeğenimin vefat ettiğini söyleyemiyoruz. Nasıl anlatacağız? Bize ‘Artık onunla bir hayat kuracağım’ diyor. Eşinin ve zor da olsa küçük oğlunun ölümünü kabullendi. Büyük oğlunun Malatya Devlet Hastanesi’nde olduğu yalanını söyledik. Onu hayatta tutabilmek için, tedaviye cevap verebilsin diye. Zaten büyük oğlunun hayatta olduğunu duyduktan sonra, tedaviye cevap vermeye başladı. Bir şey diyemiyorum artık, şuurum gitmiş durumda. Şu an bile sanki hala enkazda çalışıyorum. Kaç gün geçti ama ben hala, hangi ekipmanım olsaydı daha çok insan kurtarabilirdim, diye düşünüyorum. İnşallah, Allah ablama da o sabrı verecek. Eğer bu kritik süreci atlatırsa, psikolog eşliğinde büyük oğlunun da vefat ettiğini anlatacağız” şeklinde konuştu.

’17 AĞUSTOS 1999’DA EVLENDİLER’

Zengin ablasının Gölcük depreminin olduğu gün 17 Ağustos 1999 tarihinde Mardin’de evlendiğini ifade ederek, “Bir büyük depremin yaşandığı gün evlendiler. Allah onlara birlikte bir hayat bahşetti. İki meyveleri oldu, biri 20, biri 9 yaşındaydı. Şimdi ise bu depremde ayırıldılar. İnşallah birlikteliklerinin devamı cennette olacak” diye konuştu.

Etiketler :
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

İLGİLİ HABERLER
POPÜLER HABERLER
SON DAKİKA HABERLERİ